Milli Savunma Bakanlığı (MSÜ) Kara Harp Okulu’nun Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nin ardından kılıçlarını çatarak Subaylık Andı’nı okudukları ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attıkları için TSK’dan ihraç edilen beş teğmenden biri olan Deniz Demirtaş, Yüksek Disiplin Kurulu’nun (YDK) verdiği karara itirazda bulundu ve iptali için dava açtı. YDK tarafından verilen ihraç kararına ilişkin Serhat Gündar ve Batuhan Gazi Kılıç da yasal yollara başvurmuştu.
Nefes gazetesinden Tarık Işık’ın haberine göre, dava dilekçesinde Demirtaş’ın, Subay Andı’nın okunması talebi için yapılan başvurular ve 20 Temmuz’da tabur komutanının teklifin kabul edilmediğini söylediği içtimada yer almadığı ifade edildi. Aynı zamanda, Demirtaş’ın “planlamaya” dahil olduğunun hem akli hem de hukuki olarak savunulamaz olduğu belirtildi.
Söz konusu dilekçede, kendisinin yeni mezun bir teğmen olması nedeniyle, devre arkadaşlarını kısıtlama yetkisine sahip olmadığı, eğer böyle bir görev gerekiyorsa da bunun sadece Harp Okulu’nda görev yapan takım/bölük ve tabur komutanları tarafından üstlenilebileceği kaydedildi.
Dilekçede, iddiaya göre YDK dosyasının hazırlanma sürecinde kanaat ve teklif düzenleyecek olan bölük komutanı, Topçu Okulu’nda eğitim gören tüm teğmenlerin bulunduğu bir içtimada, bölüğe hitaben konuşma yaptı. Bölük komutanının, teğmenler için TSK’dan ihraç edilme cezası verilmesi yönünde herhangi bir karar beyan etmeyeceğini açıklamış olsa da, daha sonra bu görüşünü değiştirmek zorunda kaldığı ifade edildi. Dava dilekçesinde, ilk kez bir Topçu Üsteğmenin adı anıldı ve Topçu Okul Bölük Komutanı’nın 94 teğmenin önünde gerçekleştirdiği konuşmada, kendisine baskı yapılarak kanaatini değiştirmeye zorlandığı ileri sürüldü.