DEM, Bahçeli görüşmesinin hemen ardından talebini Meclis’te açıkladı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, MHP lideri Devlet Bahçeli’yle yapılan görüşmenin hemen ardından partisinin grup toplantısında konuştu. Bakırhan, “Cezaevlerinde bulunan tutsakların aileleri çifte bayram yapmalıdır diyoruz” dedi. Bakırhan sürece ilişkin medya eleştirisinde bulundu.

DEM, Bahçeli görüşmesinin hemen ardından talebini Meclis’te açıkladı
Yayınlama: 27.05.2025
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Başkanları’nın aralarında olduğu DEM Parti heyetiyle yaklaşık 40 dakika görüştü.

Görüşmenin ardından DEM Parti’nin grup toplantısı başladı. 

‘ÇİFTE BAYRAM’ ÇAĞRISI

Burada konuşan DEM Partili Bakırhan İnfaz Kanunu için çağrıda bulunarak, “İnfaz Kanunu artık demokratik standartlara göre yeniden düzenlenmeli cezaevleri boşalmalıdır. Cezaevlerinde bulunan tutsakların aileleri çifte bayram yapmalıdır diyoruz. Bu çerçevede çıkacak bir infaz paketini de destekleyeceğimizi, aksi halde düşüncelerimizi o platformda dile getireceğimizi belirtmek istiyorum” dedi.

Kayyumların demokrasiye aykırı olduğunu belirten Bakırhan, “Türkiye kayyum belasında kurtulmalıdır” dedi.

Bakırhan ayrıca medyaya yönelik eleştirilerini de şöyle sıraladı:

MEDYAYA ‘SÜREÇ’ ELEŞTİRİSİ

“Medyanın dili en başta acilen değişmelidir, halen sürece uygun olmayan zehirli, tahrik edici bir dil kullanılıyor. Bilen bilmeyen herkes konuşuyor. Herkes yorum yapıyor, aynı insanlar futbol, felsefe de anlatıyor. Bence artık Türkiye bu tür yorumlardan kurtulmalıdır.

Sabah akşam bize ve değerlerimize hakaret edenlerin dili çözüm zeminini zehirliyor. Çok açık söylüyorum biz de tabanımız da oldukça rahatsızız. Bu süreç en başta dille başlar, bu dilin de en başta medyada çözülmesi gerekiyor. Medya çözüm dilini ne kadar benimserse, ne kadar konuşursa barışın toplumsallaşması da o kadar güçlü olur.

Barış toplumda başlar, dilde hayat bulur.

Bir süreç yürüyor, kaygıları olan insanlar da var. 100 yıllık algılar ve inkarcı yaklaşım kabul etsek de etmesek da soru işaretleri yaratmış durumdadır. Çok net söylüyorum bu ülkenin başkenti, dili, bayrağıyla hiçbir zaman bir sorunumuz olmadı ve tartışma konumuz değil. “Peki bunlar değilse siz ne istiyorsunuz?” diye soruyorlar onlara da yanıt veriyorum.

Derdimiz Türkiye’nin değerleriyle değil rejimin Kürdü kabul etmeyen karakteridir. Biz devlet artı demokrasi formülünü savunuyoruz. Kürdün dilinin kültürünün ve varlığının dışlanmadığı, Alevinin eşit yurttaş olacağı bir ülke istiyoruz.

Demokratik eşit vatandaşlık, güçlü yerel demokrasi istiyoruz.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.