TUS yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından çok sayıda hastanede çocuk sağlığı ve hastalıkları branşının kadroları boş kaldı. ATO Yönetim Kurulu Üyesi Yılmaz “Yeni mezun olan hekimler, riskli olduğu düşünülen bazı branşları yine seçmediler. Böyle giderse önümüzdeki yıllarda ne hastalarımızı ameliyat edebilecek bir cerrah, ne de çocuklarımızı muayene edecek yetkin bir çocuk hekimi bulacağız” diye konuştu. Pediatrinin yanı sıra genel cerrahi, kadın hastalıkları gibi branşlarda seçilmiyor.
Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) yerleştirme sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı ve bu sonuçlar, özellikle çocuk sağlığı ve hastalıkları branşı için büyük bir krizi beraberinde getirdi. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirdeki hastanelerde bu branşta yeterli sayıda uzman hekim bulunamadığı için yoğunluk ve hasta erişiminde aksaklıklar yaşanmaya başladı.
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Togay Yılmaz, TUS yerleştirme sonuçlarının ardından bazı branşlarda yaşanan boş kontenjan sorununa dikkat çekti. Özellikle pediatri başta olmak üzere birçok hastanede uzman hekim eksikliğinin altını çizen Yılmaz, bu durumun nedenlerini ve çözüm önerilerini ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Yerleşme sonucu pediatri başta olmak üzere bazı dallarda birçok hastanenin kontenjanlarının boş kaldığını belirten Yılmaz şunları söyledi:
“Tıpta Uzmanlık Sınavının yerleştirme sonuçlarına göre yeni mezun olan hekimler riskli olduğu düşünülen bazı branşları yine seçmediler. Özellikle pediatride birçok hastanenin kontenjanları boş kaldı. Pediatrinin acil, yeni doğan, yoğun bakım, hemotoloji, onkoloji gibi yan dallarında ise durum çok daha korkunç. Oysa eskiden sınavlarda en yüksek puanları alan öğrenciler pediatri seçiyorlardı. Çocuklarımızın en iyisini hak ettiklerini düşünen bir çocuk hekimi olarak gelişmeleri kaygıyla izliyorum. Bizler uykusuz gecelerden, kütüphanede sabahladığımız gecelerden hasta bir bebeğin başında sabahladığımız gecelerden geliyoruz. Ne bebekler ne de bizler bunu hak etmiyoruz.”
Sorun yalnızca pediatride değil. Pediatriye ek olarak genel cerrahi, kadın hastalıkları ve doğum, iç hastalıkları, nöroloji, genel cerrahi, göğüs cerrahisi, beyin ve sinir cerrahisi gibi önemli alanlarda artık son sıralarda tercih ediliyor. Son yıllarda niteliğe değil, niceliğe bakılarak, uzmanlık kontenjanlarının abartılı bir biçimde arttırılması da bu önemli olan alanları olan ilgiyi giderek azalttı. Genellikle Ankara’daki köklü üniversitelerde kök ve yerleşmiş merkezlerde yerleşim oranları daha yüksek. Ancak yeni açılan eğitim araştırma hastanelerinde, yeni açılan üniversitelerde, vakıf üniversitelerinde Anadolu’nun küçük illerindeki üniversitelerde yerleşim oranları daha düşük.”
Hekimlerin özlük haklarının yetersiz ve çalışma koşullarının zor olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bu durum ülkemizin sağlık ortamı için çok önemli bir tehlikedir. Böyle giderse önümüzdeki yıllarda ne hastalarımızı ameliyat edebilecek bir cerrah, ne de çocuklarımızı muayene edecek yetkin bir çocuk hekimi bulacağız. Bu sorunların nedenleri arasında hekimlerin insancıl olmayan iş yükü, sık ve yorucu nöbetler, hekimleri de hastaları da zor durumda bırakan beş, on dakikalık MHRS randevuları, performans sistemi, sağlıkta şiddet, mobbing, ağır malpraktis cezaları, hekimlerin ekonomik koşullarının ve özlük haklarının yetersizliği öne çıkıyor.”
Çalışma koşullarının zorluğuna dikkat çeken Togay Yılmaz, yetkililerin bu konuyu çözüme ulaştırmamasının, ülkenin sağlık sistemi açısından ağır olacağını belirterek, “Benzer nedenlerle yurt dışına göç eden hekimler elimizdeki verilere göre her yıl artık binli sayılarla ifade ediliyorlar. Iyi yetişmiş insanlarımızın, iyi yetişmiş hekimlerimizin gitmesiyle sağlık sistemimiz ağır kan kaybına devam ediyor. Böyle gelmiş, böyle gitmez diyoruz. Hasta ve hekim dostu yasal düzenlemelerle, sağlık politikalarıyla bu sorunların çözülmesi zor değil. Sağlık Bakanlığı ve uzmanlık dernekleri bir araya gelmeli, bu acil durumlara acil çözümler aranmalıdır. Ankara Tabip Odası olarak yetkilileri ivedilikle göreve çağırıyoruz” diye konuştu.