18 Mart 1915, Türk milletinin tarih sahnesinde bir kez daha destan yazdığı gündür. Çanakkale, sadece bir konumdan ibaret değil, Türk’ün vatan sevgisinin, azminin ve imanının dünyaya meydan okuduğu bir şeref abidesidir. Bugün, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde, o günleri hatırlamak ve atalarımızın bize bıraktığı bu kutsal mirası yâd etmek, her Türk evladının vicdan borcudur.
Çanakkale Savaşı, sadece bir muharebe değil, bir milletin varoluş mücadelesidir. Düşman, yedi düvele karşı duran Türk’ün gücünü test etmek için gelmişti. Ancak bilmedikleri bir şey vardı: Türk milletinin, vatanı uğruna canını feda etmekten asla çekinmeyeceğiydi. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Size taarruz etmeyi emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” sözü, o gün Mehmetçiğin ruhunda bir meşale olmuştu. Ve o Mehmetçik, vatan toprağını her karışı için canını vermeye hazırdı.
Çanakkale’de sadece silahlar değil, imanlar da çarpıştı. Seyit Onbaşı’nın kaldırdığı o devasa mermi, sadece bir top mermisi değil, Türk’ün azminin simgesiydi. Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar, sadece düşman gemilerini değil, Türk’ün bağımsızlık iradesini de ortaya koyuyordu. Ve Conkbayırı’nda, Anafartalar’da, Arıburnu’nda akan her damla kan, bu vatanın ebediyen Türk yurdu olacağının mührüydü.
Bugün, Çanakkale’de şehit düşen binlerce vatan evladını minnetle anıyorum. Onlar, sadece bir toprak parçası için değil, bir milletin onuru, bir devletin bekası için canlarını verdiler. Çanakkale, Türk milletinin birlik ve beraberliğinin en güzel örneğidir. Orada, yedi düvele karşı tek yürek olan bir millet, dünyaya “Çanakkale Geçilmez!” dedirtti.
Bugün, Çanakkale ruhunu yeniden yaşamak ve yaşatmak zorundayız. O ruh, bize vatan sevgisini, birlik ve beraberliği, azim ve kararlılığı öğretir. Çanakkale’yi anlamak, sadece tarihi bir olayı hatırlamak değil, o ruhu bugüne taşımaktır. Bugün, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne yönelik tehditler karşısında, Çanakkale’deki o iman dolu yürekleri hatırlamalıyız.
18 Mart, sadece bir zafer değil, bir milletin diriliş destanıdır. Bu destan, Türk gençliğine her zaman yol gösterecek, onlara vatan sevgisini, bayrak aşkını ve millet bilincini aşılayacaktır. Çanakkale’de şehit düşen atalarımızın ruhu şad olsun. Onlar, bu vatanın ebediyen Türk yurdu olacağını kanlarıyla yazdılar. Bizlere düşen, bu kutsal mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmaktır.
Ne mutlu Türk’üm diyene!