Nasreddin Hoca = Ahi Evren ve Ahilik (1)

A+
A-

‘Nasreddin Hoca’ ile ‘Ahi Evren/Evran’ın aynı kişi olduğunu biliyor muydunuz? Bir çoğumuz gibi ben de bilmiyordum…

Bizlerin, Nasreddin Hoca diye bildiğimiz kişinin, Ahi Teşkilatının kurucusu ‘’Ahi Evren Hace Nasirü’d-din Mahmud’’ olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım.

Prof. Dr. Mikail Bayram’ın, ‘’Ahi Evren – Mevlana Mücadelesi’’ Kitabını okuduktan sonra, Ahi Teşkilatının baş mimarı olan, Ahi Evren Hace Nasirü’d-din Mahmud’un, Türk kültürünün ünlü mizah ustası, halk filozofu Nasreddin Hoca olduğu birçok bilimsel yayında belirtilmiştir.

Evet, bizlerin eşeğe ters binen ak sakallı mizah ustası olarak tanıdığı Nasreddin Hoca, meğerse; Ahi Evren Hace Nasirü’d-din Mahmud imiş.

Çocukluğumuzda, fıkraları ile bizlere dürüstlüğü, hayata bağlılığı, insanlığı, iyimserliği, özeleştiri yapabilmeyi, erdemliliği öğreten Nasreddin Hocamızın aynı zamanda çalışkanlığın, yardımlaşmanın, adaletin, doğruluğun, alın terinin, güzelliğin timsali Ahi Evren olduğudur.

Okullarımızda, ders kitaplarında, evlerimizde, dost sohbetlerinde, kahvelerde bazen aşırıya kaçan anlatım tarzları ile de olsa o bizim Nasreddin Hocamız… Kıvrak zekası ve hazır cevaplılığı ile de aynı zamanda devrinin filozof timsali birisi.

Bizlerin bilmediği bir başka konu da, Ahi Evren’in yaşamı, yaptıkları en önemlisi de Ahilik Teşkilatını, eşi Fatma Bacı (Anadolu Bacıları) ile birlikte Anadolu topraklarında yaymalarıdır.

O zaman, Nasreddin Hoca – Ahi Evren’i anlamak için de Ahilik ve Ahilik Teşkilatını yakından tanımamız gerekir diye düşünüyorum. Bu konuda bir çok yayın ve dokümanı araştırıp, buldum.

Bu yayınlar;  Prof. Dr. Mikail Bayram’ın, ‘’Ahi Evren – Mevlana Mücadelesi’’ ile ‘’Ahi Evren Hace Nasirü’d-din Mahmud ve Ahi Teşkilatının Kuruluşu’’, Leonid Solovyov ‘’Huzur Bozan Nasreddin’’, Bütün Dünya Dergisi – sayı: 2020/09, Dergi Park/Mersin Üniv. Tıp Fak. Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi-2018 cilt:8 sayı:2, Kırşehir Valiliği-Ahilik Kültürü, Wikipedi.

Bu yayınların içinden, L. Solovyov’un ‘’Huzur Bozan Nasreddin’’ isimli eserini, BKM Kitap/FSM Şubesinden, yıllardır tanıdığım, kitap sever abim, Sn. ENVER CAN’ın bana önermesi ile okuduğumda çok şaşırdım. Tüm dünyada eserleri ile anılan hatta filmi yapılan önemli bir kültürel değer.

‘’Leonid Solovyov, 1946’da “Nasreddin’in Serüvenleri” filminin senaryosunu yazar. Solovyov’un en önemli ve popüler romanı olan Nasreddin Hoca romanı “Huzur Bozan Nasreddin” ilk olarak 1940 yılında yayınlandı.’’

    

Söz konusu kitabın arka sayfasında şöyle yazmaktadır; ‘’Kimdir, Nasrettin Hoca? Gerçekten ülkenin ve insanların huzurunu mu bozar yoksa hükümdarların ve hükümdar takımlarının korkulu rüyası mı olur? Onun en büyük düşü, diyordu Solovyov, tüm insanların açgözlülük, kıskançlık, düzenbazlık ve kötülük nedir bilmeden kardeş gibi yaşayabilecekleri, kötü günlerin de birbirlerine yardım edecekleri bir dünya… Fakat o, insanların yanlış yaşadıklarını, birbirlerine baskı yaptıklarını, birbirlerini köleleştirdiklerini ve ruhlarını türlü türlü iğrençliklerle lekelediklerini üzülerek görüyordu.

Dünyanın dört bir köşesinde ölüm fermanı çoktan yazılmıştı Nasreddin Hoca’nın. Her yere ajanlar salınmış, cellat takımı bıçaklarını bilemiş, bekler durumdaydı. Ölmeye niyeti yoktu Hoca’nın. Yaşamak, ölümden daha değerliydi. Korkmuyordu, çünkü biliyordu Nasreddin Hoca; “Hakikat karşısında galip gelmek, asla yalana has değildir.”

 Nasreddin Hoca‘nın eserleri ve edebi kişiliği tüm dünyada çeşitli yayınlarla belgelenmiştir.

‘’Nasreddin Hoca, Akşehir’den ayrılanların, Nasreddin Hoca’nın türbesine gidip dua etmesi bir gelenek olup, Mustafa Kemal’in de Milli Mücadele yıllarında şehirden ayrılırken türbeyi ziyaret ettiği bilinmektedir.’’

1996 yılı UNESCO tarafından ‘’Nasreddin Hoca Yılı’’ olarak kutlanmıştır. Bu örnek bile, Nasreddin Hoca’nın, dünya çapındaki yerini belirlemektedir. Maalesef bizlerin küçüklüğünden beri her daim andığımız Nasreddin Hoca‘’küreselleşme’’ ile birlikte gittikçe unutturulmaya çalışılmaktadır.

Küreselleşmenin getirdiği yeni çizgi film ve roman kahramanları; bireyselcilliği, acımasızlığı, gaddarlığı, öldürmeyi, yok etmeyi emretmektedir. Halbuki o yüce kişilik, bizlere doğruluğu, erdemliliği, birlikte yaşamayı, hoşgörüyü, adaleti güzel yönleriyle anlatmaktadır.

Ahi Teşkilatı, Anadolu’da Moğollar ve Moğol yanlısı Selçuklu yönetimi ile de mücadele etmiştir. Bir çok Ahi ve Türkmen devlet adamı Moğol komutanı ‘’Baycu Noyan’’ tarafından idam edilmiştir.

Ahi ve Türkmen çevrelerin Moğollara ve Moğol yanlısı iktidara karşı bir mücadele başlatıp sürdürmeleri,  iktidarın onlar üzerinde ağır siyasi baskı ve şiddet uygulamalarına yol açmıştır. Bu ağır zulüm, şiddet ve baskılar da pek çok Ahi ve Türkmen ileri gelenleri, fikir ve sanat erbabı kişiler öldürülmüşlerdir.

‘’Ahi Evren’in, sağlığında Moğollarla ve Moğol yanlısı yönetimle mücadele etmiş olduğunu ve bu mücadele sonucunda öldürüldüğünü tespit etmekteyiz.’’

 ‘’Ahi Evren’ın (debbağ) derici olduğu ve derici esnaf ve sanatkarlarının piri, Ahi Teşkilatı’nın başı olarak kabul edildiği tespit edilmektedir.’’

‘’Tokat ve Sivas’ı, savaş yapmadan teslim alan Moğollar, bu iki şehri yağmaladılar. Kayseri’ye geldiklerinde karşılarında Ahileri buldular. Ahiler, Moğollara karşı Kayseri’yi savunmaya koyuldular. 15 gün kahramanca şehri savundular. Moğollar, şehre girdikten sonra buradaki Ahi işyerlerini yani Kayseri’deki Ahilere ait sanayi sitesini yağmalayıp ateşe verdiler. On binlerce Ahi öldürüldü ve eser alındı. Bu olaydan sonra Türkiye Selçukluları Devleti, Moğolların eğemenliği altına girdi.’’

Ahi Evren Hace Nasirü’d-din Mahmud’un hanımı olan ‘’Fatma Bacı – Fatma Hatun’’ Kayseri,’de, Moğollara esir düşüp 13 yıl esir hayatı yaşamıştır.

Kırşehir’e yerleşen Ahi Evren Hace Nasirü’d-din Mahmud, burada da Ahi Teşkilatının başına geçip yeniden faaliyetlerine devam etmiştir.

Ahi Teşkilatı, toplumsal bilincin ve demokrasinin gelişmesine çok önemli katkı sağlamıştır. Ahi Evren’e ait ‘’Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.’’ sözü, günümüz yaşam tarzımıza örnek olacak niteliktedir.

‘Nasreddin Hoca’ya ve eserlerine, tüm toplumca sahip çıkmamız gerekir’ diye düşünüyorum…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 28 Yorum
  1. Raji dedi ki:

    Aynı kişi olduğunu ben de bilmiyordum.
    Anadolu’da devrinin devrimcisidir bence.
    Yüreğine kalemine sağlık yazarım, ufkumuzu açıyorsun …

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      RAJİ Kardeşim…. NASREDDİN HOCA ve AHİ EVREN aynı kişilik ve de evet Anadolu Devrimcisi… selam olsun..

  2. Hülya dedi ki:

    Çok şaşırdım ne kadar çok bilmedigimiz şey var sayende aydınlandim…emeğine sağlık Raji nin dediği gerçekten ufkumuzu açıyorsun …iyi ki varsın..sağ ol var ol

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      HÜLYA Arkadaşım….sizleri seviyorum…Ankara’ya selam olsun…

  3. Veysel Budak dedi ki:

    Okuyup,araştırıp,düşünüp, edinilen bilgiyi paylaşıma açarak bizleri de bilgilendirmiş olmanızdan ve vermiş olduğunuz emekten dolayı kutlayarak teşekkür ediyorum.

  4. Veysel Budak dedi ki:

    Ayrıca Nasreddin Hocanın eşeğe ters binerek insanlara ne anlatmak istediği hakkındaki düşüncemi de değiştirdi.Teşekkür ediyorum.

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      VEYSEL ABİM….. Çok çok teşekkürler… Saygı ve sevgilerimle…

  5. Günseli GÜZELTOPRAK dedi ki:

    Tansel Arkadaşım bu değerli ve unutturulmuş bilgi ve gerçekleri ortaya çıkarmak için verdiğin emeğe çok teşekkür ederim,sayende bugün bir şey daha öğrendim.Cocuklugumuzun ve gençliğimizin Nasreddin Hocasının gerçekte kim olduğunu.Emwgine sağ lık…

    1. Metin enengin dedi ki:

      Tansel kardeşim bizleri bilgilendirdiğin çok teşekkür ediyorum. Kalemine sağlık…

      1. Tansel Saylı dedi ki:

        METİN Kardeşim… teşekkürler…

    2. Tansel Saylı dedi ki:

      GÜNSELİ Arkadaşım…. teşekkürler…

  6. Sabri Şimşek dedi ki:

    Tansel Bey, belki de ilerleyen bölümlerde değineceksiniz;Ahi Evran ve eşi o dönemde yaşamış olan farklı insanlar. Özellikle mevlana ile olan mücadelesi dikkat çekicidir. Mevlananın oğlu ile kırşehir de öldürülene kadar mücadele eden bir aydın kişi. Karısı ise başka bir öyküdür. Anadolu kız kardeşliği anlamına gelen “bacıyan’ı rum” teşkilatını kurması ve “eşine,işine, aşına” sahip çık düsturu Avrupalı tarihçiler tarafından bile ilk başlarda anlaşılamamıştır. Neyse kalanına sizle devam edelim. Selamlarımızla.

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Sabri Arkadaşım… çok haklısınız. Anadolu’da Mevlana-Nasreddin Hoca(Ahi Evren) mücadelesi hep olmuştur… Moğollara karşı savaş veren, üretici, emekçi, paylaşımcı ve bölüşümcü Ahi Evren(Evran) bir başka değerdir…

  7. S.Ali saçkeser dedi ki:

    Tansel arkadaşım Ahilik, Ahi Evran konusunu işleyip İçinde bulunduğumuz zamanda halkın sanat,ticaret ve ekonomi gibi dallarda ahlaklı becerikli iyi insan olmamızı bizlere öncü olmuş atalarımıza saygı ve sevgiyle anmamıza vesile olduğunuzdan dolayı teşekkürler. Emeğinize kaleminize sağlık

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Sn. Ali Bey… çok çok haklısınız…teşekkürler…

  8. Mehmet Doğru dedi ki:

    Çok değerli bulduğum bu bilgiyi, güzel yorumlarını da katarak bizlerle paylaştığın için teşekkür ediyorum.
    İyi ki varsın güzel insan!
    İyi ki varsın okuyan insan…

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      MEHMET Arkadaşım… hep birlikte… Saygı ve sevgilerimle…

  9. M.Emin Düzgündikiş dedi ki:

    Unuttuğunuz değerimizi bize hatırlattığın için teşekkürler.

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Emin Abim… çok teşekkürler…. saygılarımla…

  10. İdris SEVER dedi ki:

    Elinize sağlık, yine harika bir yazı. Çok teşekkür ederiz. Selamlar, saygılar…

  11. Çiçek dedi ki:

    Bunları bilmiyordum, torunuma anlatmayı istiyorum. Tansel arkadaşım eline emeğine sağlık.

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Saygı ve sevgilerimle…. teşekkürler…

  12. Haluk cetin dedi ki:

    Tansel çok güzel konuları bulup, ne güzel özetliyorsun…alevi-bektaşi geleneğindendir aynı zamanda…mevlana gibi hem selçuklu sultanı ile, hem de moğollarla iyi geçinen cinsten değil, farklı bir kişilik… .

  13. Tansel Saylı dedi ki:

    MEHMET Arkadaşım… hep birlikte… Saygı ve sevgilerimle…

  14. Tansel Saylı dedi ki:

    Yakup’çuğum… Evet o yüce kişilik, Moğol’lara karşı gelip, savaşan, üreten ve bölüşendir…

  15. Tansel Saylı dedi ki:

    GÜLNAME Arkadaşım, evet; AHİ EVREN , Anadolu’da MOĞOL istilasına karşın, AHİLİK Teşkilatı ile birlikte savaşmış, aynı zamanda üretmiş, bölüşmüş üretime katkıda bulunmuştur. Eşi, FATMA Hatun da BACIYAN adlı birlik ile Anadolu’da kadın örgütlenmesini sağlamıştır… selamlar…

  16. Tansel Saylı dedi ki:

    Haluk’çuğum… çok haklısın. Ahilik Teşkilatı ile Mevlana arasında büyük bir çekişme vardır. Ahiler, Moğol ve Moğol yanlısı Selçuklu yönetimi ile hep mücadele etmişler, bu uğurda canlarını kaybetmişlerdir. Ahilik geleneği maalesef kalmamıştır.

  17. Kenan Özek dedi ki:

    Ahi Evran ile Nasretdin Hoca’nın aynı kişi olduğunu Mikail Bayram’dan başka iddia eden olmadı. Bunun hiçbir delili ispatı yok.
    Ben bu iddiayı doğru bulmuyorum. Nasreddin hoca hakkında çok az bilgi olduğundan böyle bir iddiayı kabul etmek yanlıştır. Ayrıcabu iki değerli insan, birliği ile hiç alakası olmayan farklı alanlarlarda önemli çalışmalar içindedir. Çalışma alanlarının hiçbir ortak yanları yoktur. Ancak Mikail hoca olaya tamamen sünni tutucu din alayışı ile bakıp, Mevlana ile Ahi Evranı kanlı bıçaklı düşman yaptı. Mevlanayı katil yaptı. Lemsi Tebrizi’yi katil yaptı. Nasreddin Hocayı Ahi evran yaptı. Mevlana’ya aşırı kin kusarak kitleleri böldü. Mevlana düşmanı, Şemsi Tebrizi kitleler yarattı. Bunlar hoş şeyler değil.