‘‘Cahil Cesareti Sendromu’’ kavramını çoğumuz duymamış olabiliriz…
Duymuş olanlarımız da akıllarından, ‘cahil insan nasıl cesaretli olur ki’ diye de düşünmüştür. Bu teori, oluşmaya başlamadan önce tarihte nasıl bir evrim geçirdiğine özetle bakarsak;
M.Ö. 5. yy’da Atina’da yaşamış olan Sokrates, insanların “doğru bildiğini sanma yanılgısı’’ karşısında insanları uyarmış, doğru düşünme ve bunun için de soru sorma yollarını felsefe etiği açısından ele almıştır.
Sokrates’in öğrencisi, Platon da insan yaşamında 4 ana erdemin varlığını ele almıştır.
Bunlar;
1) Bilgelik, 2) Cesaret-Yiğitlik, 3) Ölçülülük 4) Adalettir.
Bertrand Russell, bu öğretiye ‘’Dünyanın sorunu akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.’’ ve
Darwin ise; “Cahillik, daha sıklıkla bilgiyi değil, güveni doğurur. Israrla şu veya bu problemin bilimle çözülemeyeceğini iddia edenler, çok bilenler değil, az bilenlerdir.” diyerek yaklaşmıştır.
Onbaşı’lıktan, Führer’liğe yükselen Hitler’in, Propaganda Bakanı Goebbels gözetimindeki Alman toplumu, bu sendromun en belirleyici örneğidir.
Evet, tarihte birçok örneğine rastladığımız sosyolojik bir olay olan, cehalet ve bilgisizlik bireyin kendine olan güven duygusunu arttırmaktadır. Cahil kişi, gerçek bilgiye sahip olan kişinin özgüveninden daha fazla güven duygusuna sahiptir.
Yani, cahil kişi cehaletinden kaynaklanan bir öz güvene sahiptir. Kişi, az bildiği konu hakkında çok bildiğini gösterme çabası içerisindedir. Cehaletliğinden gelen cesaret nedeniyle, bilgisiz oldukları konularda bile bilgili olabileceklerini düşünürler ve öyle de davranırlar…
Cornell Üniversitesi’nden; David Dunning ve Justin Kruger bir araştırma yapmışlar ve bu araştırma sonucu 1999’da ortaya attıkları “Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır” teorisiyle yola çıkan bu iki psikolog, 2000’de bu konuda yaptıkları çalışmalarla Nobel Psikoloji Ödülünü almışlardır. Araştırma, kendi adlarını verdikleri bir sendrom olarak literatürdeki yerini şu şekilde almıştır: ‘’Dunning-Kruger Sendromu’’, ‘‘Cahil Cesareti Sendromu’’
Teorinin kanıtlanması için 45 öğrenci üzerinde deney yapılmış ve bilgi seviyelerini ölçmek için onlara çeşitli testler uygulanmıştır. Soruların cevaplanmasında, daha az başarılı olan öğrenciler, daha çok soru bildiklerini. Soruların cevaplanmasında daha başarılı olan öğrenciler ise, daha az soru cevapladıklarını belirtmişlerdir.
Test sonuçlarına göre; sorulara az sayıda doğru cevap verdiğini söyleyenlerin % 90 oranında başarılı olduğu, daha fazla sayıda doğru cevap verdiğini söyleyenlerin ise % 10 oranında başarılı olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan bir dizi deneyin sonucunda;
Bilgili kişilerin alçak gönüllülük sergiledikleri buna karşılık doğru cevap sayısı az olan kişilerin ise ‘’Cahil Cesaretine’’ sahip oldukları gözlemlenmiştir. Medyada, siyasette, sendikalarda, sivil toplum kuruluşlarında, kısacası çevremizde gördüğümüz insanların nasıl da çok iyi yerlere gelmiş olduğunu açıklamaya yarayan bir araştırmadır.
Niteliksiz insanlar kendilerindeki yetersizliğin ve bilgisizliğin farkında olmayıp, az sayıdaki becerilerini abartma eğilimindedirler. Buna göre, kişiler az bilgi sahibi oldukları konularda konunun tamamına hakim olduklarını düşünecek kadar yüksek bir özgüvene sahiptirler.
‘’Cahil Cesareti’’ olan, bilgiyi ve bilimi aşağılama eğiliminde olup her şeyi en iyi kendilerinin bildiklerini iddia ederler. Kendi doğrularına, mutlak olarak inanırlar. Başarısız olması halinde, başarısızlıklarını başkalarının üzerine atarlar ve birçok kimsenin gördüğü gerçekleri görmezden gelirler.
Bilgi birikimleri olmadığı halde kendilerinde yüce bir güç olduğunu ileri sürerek cesaretlerini ön plana çıkartırlar ve toplumda yüksek mevkilere gelebilirler. Yetenekli ve bilgili insanların önüne geçebildikleri de bir gerçektir.
İş yaşamınıza, sanat dünyasına bir bakın…
Bizleri yönetenlerin tutum davranış ve söylemlerine bir bakın…
Muhakkak çevrenizde böyle kişileri fark edeceksinizdir. İçinizden lütfen düşünün, bu insanlar bu mevkilere nasıl gelebildi diye!!!
Zaten başımıza ne geliyorsa ‘’Cahil Cesareti Sendromu’ndan’’ gelmeye devam etmiyor mu?
Toplum olarak maalesef, özellikle siyaset ve futbol konularında bu sendromun tüm özelliklerini göstermekteyiz. Her hangi bir ortamda 2-3 kişi bir araya geldiğimizde, siyasi felsefeye dalıp politik hünerlerimizi politikacı edasıyla yorumluyoruz. Yeri geldiğinde futbol hakemi, antrenör, milletvekili hatta bakan bile oluruz. Her şeyi biliyoruz ama ne yazık ki, son yıllarda siyaset (etik değerler, hukuki yapı, insan hakları, adalet, erdem vb.) ve futbolda dünya ortalamasının hep altında kalmışız.
Okuma ve araştırma kültürü olmayan, basının ve birilerinin direkt algısı altında kalan toplumların, ‘’Cahil Cesareti Sendromu’nun’’ tüm özelliklerini taşıdıkları ve uzun yıllar bundan kurtulamadıkları da bir gerçektir.
Sorgulamayan, biat eden toplumlar bunun bedelini ödemeye devam ederler ve acılarını toplumca üstlenirler. ‘’Cahil Cesareti Sendromu’’na kapılan yöneticiler ve politikacılar ise o topluma en büyük kötülüğü yapanlardır. Yenemedikleri cahilliklerinin maddi ve manevi karşılığı birçok kez yıkıcı olmuştur… Olacaktır da!!!
‘’Cahil Cesareti Sendromu’na’’ kapılmamış bir toplum olabilmek dileğiyle!!!
Cahil cesareti en tehlikeli olandır.
Yüreğine sağlık …
Raji Kardesim… cehaletten uzak çağdaş bir toplum özlemiyle. ..
Mükemmel ve harika bir yazı… Tebrik ederim, canım kardeşim..!
Ahmet Kardeşim….. Ankara’ya selam olsun….
Emeklerine sağlik arkadaşım.
Yine harika bir yazı.
Elinize sağlık.
İdris Kardeşim… selam olsun…
Günümüzün siyasetçilerin cok güzel tanımlamışsın yüreğine sağlık. Cesaretli cahil politikacılardan bir an önce kurtulmak dileği ile.
Kutkğhan Abi… evet..cahil politikacılardan bir an önce kurtulmak dileğiyle…
Çok gerçekci ve toplumsal bunalımların ana kaynağını açıklayıcı olmuş.Tebrik ederim.
Ergün Abi… saygı ve sevgilerimle. ..
Tanselcim eline sağlık çok güzel yazmışsın. Tebrikler
Metin Abim ve öğretmenim… saygı ve sevgilerimle..
“siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır”
Eflatun
Kalemine sağlık yol arkadaşım, sağol…
Mehmet Bey… cahilliğin olmadığı bir toplum düşüncesi ile… selam olsun ..
Tebrik ederim. Güzel yazı çok bilenlerin acilen okuması gerekir.
Metin Kardeşim… haklısın elbette ama bence öncelikle kendisini akıllı zanneden cahillerin okuması
daha faydalı olacaktir diye düşünüyorum…!!! selam olsun…
Çalışmadan dolayı teşekkür ediyorum ve özellikle de tebrik ediyorum. Sağolasın kalemine sağlık
Ben teşekkür ediyorum… saygılarımla ..
Uğur Mumcu’nun ifadesiyle. Okumadan bilgi sahibi olmak ayrıcalığı, sadece Türk toplumunun özelliği. ?
Göksel…. maalesef durum bu…
Göksel… maalesef. . durum bu
Günümüzde en büyük tehlike cehalettir..
Tansel günümüz toplumunu ifade eden güzel bir yazı yüreyine sağlık
Ekrem Abim…..çok tesekkurler….saygılarımla. …
Doğan Abim… çok haklısın. …