Tarifeli mi? Tarifesiz mi?

Spor zevkini yaşamış birisi olarak, spor etkinliklerini TV ekranlarından izlemek, boş zaman değerlendirme zevklerim içinde yer almaktadır.

A Milli Kadın Voleybol takımımızın, (Filenin Sultanları) her türlü kara ve ahlak dışı propagandaya karşılık, ‘2023 CEV Avrupa Şampiyonu’ olmaları bizleri çok mutlu etti.

Onlarla gurur duyduk.

Emeği geçen herkese teşekkürler.

Keşke, bu Avrupa şampiyonu kızlarımızı, Türkiye’ye ‘özel uçak’ ile getirebilme olanağı varken, ‘tarifeli uçak’ yoluna başvurmak, bizlere hiç yakışmadı.

Aklıma gelmişken, kimlere özel uçak keyfini yaşattığımızın da, siyasetçilerin oturup, vicdanen düşünmeleri gerekir.

Futbol kulüplerimizin, yeni transfer ettikleri futbolcularını, dünyanın bir ucundan, özel uçak ile getirmelerini gördükten sonra, Avrupa şampiyonu Filenin Sultanlarının, Brüksel’den, ‘yorgun argın’ şekilde, ‘tarifeli uçak’ ile getirilmeleri, spor vizyonumuzun olmadığının en basit örneğidir.

Keşke, bu futbol takımlarımızın, oyuncularına gösterdiği önem ve seviyeyi, milli takım seviyesinde, bizler de gösterebilsek…

Spor seyircisi olarak, özellikle futbol ve yağlı güreşlerde, beni rahatsız eden bir olayı sizlerle paylaşmak istedim.

Balıkesir’de, 13 Eylül Pazar günü düzenlenen ‘63. Geleneksel Kurtdereli Mehmet Pehlivan Yağlı Güreşleri’ni, zevkle izlerken gördüğüm, çirkin kareler hoşuma gitmedi.

Adı üzerinde, yağlı güreşler…

Elbette güreşçilerimiz, havanın sıcaklığı ile güç/kuvvet isteyen bu müsabakalarda, yağlanmış alınlarını silerken, kullandıkları ‘kağıt peçeteleri’ yere atmalarına sözüm yok.

Önemli olan, yere atılan o çöplerin, birileri tarafından acilen toplanmasıdır.

662.Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, temmuz ayı içinde Edirne’de yapıldı. O, müsabakaları izlerken, güreşçiler tarafından yerlere atılan peçeteleri toplayan gençlerin olmasından çok mutlu oldum.

Aradan kısa bir süre sonra, Balıkesir’deki yağlı güreşlerde, maalesef  bu uygulamadan vazgeçilmiş.

Özellikle de final karşılaşmasında, güreşçilerin  ayaklarının dibine attıkları kağıt peçeteler üzerinde güreşmeleri, o etkinliği düzenleyen ve denetleyenler için hoş görüntüler vermemiştir.

Futbol maçlarında da, futbolcuların çimlere ‘burunlarını sünkürmeleri’ ve ‘tükürmeleri’ bir futbolsever olarak beni, hayretler içinde bırakmaktadır.

Dünya yıldızı futbolcuların bile, milyonlarca izleyicisi önünde bu çirkin eylemleri yapmaları hiç de hoş değil.

Aklıma takılan konu, şu oldu ‘açık havada’ oynanan oyunlarda sünkürme ve tükürme vb. çirkin görüntüler olurken, ‘kapalı ortamdaki’ voleybol, basketbol, boks, güreş, jimnastik vb. oyunlarda neden olmaz.

Bu sorun sırf bize ait olmayıp, dünya genelini ilgilendirmekte ama, hiç kimse de bu sorunun üzerine gitmemekte.

Aklıma gelen önlemler; para ve ihtar cezası, oyundan belli bir süre ihraç edilmeleri veya nasıl ki boks müsabakalarında olduğu gibi, oyuncuların istem dışı bile olsa bu atıklarını atabilecekleri araç/gereç vb. önlemlerle sorunun çözümü yoluna gidilmesidir.

Yollarda, hatta bazen ‘pazar gezilerinde’ dağlarda bile, bu hoş olmayan olayları yaşamak bizleri elbette rahatsız etmekte.

Spor karşılaşmalarını canlı izleyen, on binlerce küçük çocuk ve gençlerimizin bu çirkin görüntüleri gördükten sonra, onlardan nasıl bir hareket tarzı bekleyebiliriz ki!    

Gençlere örnek olmak gerekirken, kötü örnekler hoş değil…

Ne dersiniz, çok mu abarttım!!!

Bu konuyu, gerek facebook gerekse de whatsApp grubumdan paylaştığımda, bana yazıları ile destek veren dostlarımın fikirlerini aşağıda yayımlıyorum.

Vural Ateş; Katılıyorum sana Arkadaşım. Temizlik ve eğitim aileden başlar, öğretmenler ise bu konuya duyarlılık gösterip, çocukları nakış gibi işlemeleri lazım. Bence buradan yola çıkılabilir. Çevre bilincini çocuklarımıza aşılanması için ivedilikle ele alınmalı.

Yücer Yüce; Salon sporlarında kimse yerlere tükürmüyor. Hele basketbol, çok yorucu bir spor olmasına karşın oyuncuların hiç biri tükürmüyor. Mesela oyuncularının 5 kez tükürdüğü belirlenen takıma puan silme cezası verilirse bu tip bir otokontrol sayesinde bu işin önüne geçilebilir.

Cemal  Aladağ; Mrb.lar Tansel abicim, Bende yağlı güreş seyircisiyim, ilk başlarda biraz yadırgıyordum. Güreşçilerin o yorgunluk ve nabızları yüksek iken çöp kutusu aramaları olmaz tabi ki. Çoğu etkinlikte yerdeki ter bezleri hemen görevliler tarafından ucu mandallı çubuk aparatlar ile toplanıyor diye gözlemliyor ve görüyorum.

Salih Sincik; Hiç abartmıyorsun kardeşim.. aynen katılıyorum, her iki durum da beni çok rahatsız ediyor.. Özellikle de futbolcuların sümkürmesi… selam ve başarı dileklerimle..

***

Başka söze gerek var mı?

Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…