Uzun ve yorucu bir otobüs yolculuğundan sonra gece yarısı kerckemes teki otelimize vardık. Cuma günü resmi açılış ve protokol için ülke temsilcileri ve sivil toplum üyeleri Macaristan parlamentosuna katilim sağladı. Tören sonrası Budapeşte nin önemli tarihi yerleri gezildi.Nazli Tuna ya hep beraber Plevne marşını okuduk. Cumartesi Turan kurultay alanına Bugac’a gittik
İnanılmaz bir kalabalık.Turk dünyasının her bir boyundan grup grup insanlar.Deyim yerindeyse mahşeri bir kalabalık.
Bir kısım insanlar gösterileri protokol türibününden izledi bir kısımda normal gölgelik lerden takip etti. Ayrıca alanda kurulu çadırlarda ki boy ve ülke temsilcileri diğer tarafta her ülkeye has otantik hediyelik eşyalar ve yemek standları vs. Üç büyük çadırda ise macaristan Etnoğrafya müzesi kısaca her biri görülesi değerler.
Büyük meydanda atlı gösteriler. Tarihte atı ilk evcilleştirme Türkler onu terbiye etmesini de bilmişler. Atın üzerindeki Türk değilse yüktür sözü doğru bir tesbit.At Türk’ün kanadı dır sözünün boşa söylemediğine şahit olduk.
Alanda kurulu sahnede ise müzikli dans ve folklor gösterileri Türk devlet ve boylarının sergileri insana bambaşka bir haz veriyor.
Bunaltıcı sıcağa rağmen ülkemizden Asya ve avrupa’dan binlerce insanın orada toplanması gurur verici. Türk dünyasının Turan’a olan inancı devam ediyor.Gaspıralı İsmail’in Dilde ,Fikirde İade birlik idealinin gerçekleşeceği ve Türk birliğinin hayata geçeceği kanaati oluştu.
2010 yılından itibaren Antropolog Andreas Biro öncülüğünde yürütülen bu çalışmaların meyve vermeye başladığını görmek gurur vericiydi.
Son günün en önemli etkinliği kamp ateşi etrafında yapılan şaman gösterisiydi.
O gösteride sanki anadolumuzda düğün dernek ve cenaze töreni gibi geleneklerde olan bir takım sembollere şahit olduk. Ekmek paylaşımı, tütsü ,buğday serpilmesi ,kartal tüyü ile Su serpilmesi ,gelin almalarda övme denen sözlü müzik vb.
Velhasıl çok renkli ve verimli bir organizasyona katılmış olmaktan keyif aldığımı ifade edeyim. Bursamızdan da katılımcılara rastlamak tatlı sürprizler hoş oldu.
Dönüşte Belgrad,Üsküp,Selanik Atamızın evini ziyaret ve son olarak Gümilcine de Batı Trakya Türkleri nin önderi şehit Sadık Ahmed’in mezarını ziyaret edip dualarımızı yolladık. Salı günü gün batarken İpsala gümrük kapısından kutsal vatan topraklarına ayak basmak ay yıldızlı bayrağımıza kavuşmak ayrı bir mutluluktu. Yol boyunca çekilen zahmetlerin hepsi unutuldu.
Ne mutlu Türküm diyene.