Anayasa değişikliği ile ne amaçlanmaktadır? Üniter ve milli devletin köküne kibrit suyu döküp, çok uluslu, çok dilli, federatif bir yapı inşaa edecekler. Bunda bölücülerin kırk yıldır verdiği mücadelenin bir anlamda zaferle sonuçlanması demektir.
Meclisin açılışında sıcak,samimi bu yumuşama seremonisi ne kadar işe yarar bilinmez..Ancak bölücü örgütün uzantısı olanlar hiç bir iddiasından vazgeçmiş görünmüyor. Bu şirinlik lerin hepsi referanduma gitmeden işi mecliste çözmenin adımıdır. Hepsi referanduma gitmeleri halinde hüsrana uğrayacaklarının farkında. İktidara oy veren seçmenlerin bile burnundan soluduğu geçim sıkıntısı aşikar.
Amaç Erdoğanı bir kere daha seçtirmek ve yargıdan korumak. Aynı şekilde kendileri hakkında da koruma şemsiyesi oluşturmaktır.
Merakımı bağışlayın ama sayın cumhurbaşkanının bu gün yapmak isteyipte yapamadığı veya kullanmadığı hangi yetki var?
Padişahlar bilen bu kadar geniş yetkiye sahip değildir.
Yine derinleşen ekonomik krizi unutturmak, israilin lübnana saldırısını bahane ederek ,vatandaştan gece yarısı operasyonuyla güya savunma sanayine kaynak oluşturma diye hazinedeki deliği kapatma çabasından başka bir şey değildir.
Hani ihalarımız, sihalarımız, füzelerimiz vardı bu telaş niye? Vay efendim İsrail’in bizim topraklarımızda gözü varmış! Peh peh peh !
İsrail ancak savunmasız insanlara saldırır. Türklerle savaşmanın çılgınlık olacağını sanki onlar bilmiyor.
Bu söylem İsrail’i saldırmaya teşvik etmek değil de nedir? Arz-ı mev’ud hayallerine çanakkale tutmak değil midir?
Kanaatim şudur ki bizi yönetenler Türk Milletini yeterince tanımıyor. Aman İsrailin bizi onlardan daha iyi bildiği muhakkak.
Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş bir konuşmasında” İsrail ile Türkiye diplomatik ilişkileri hep olumlu devam etmiştir.”dedi. Ta ki bu iktidar iş başına gelene kadar. Kameralar önünde esip gürlerken öbür yandan gemiler dolusu ticaret tam gaz devam etmekte. İşin en ilginci söz konusu gemi şirketi Binali yıldırımın oğlu ile Erdoğanın oğlunun şirketine ait. Bunu saadet partisi milletvekili meclis kürsüsünde hepsinin yüzüne karşı haykırdı. Tek bir itiraz yok.
Kadın cinayetleriymiş, mafyaymış, köfteci Yusufmuş bunların hepsi gündemi değiştirmeye yönelik maniplasyondan ibaret.
Kısa vadede bunlar amaçlanırken uzun vadede devletin Sevr ve BOP projesi ne uygun olarak, osmanlının son dönemine benzer bir duruma hazırlamaktır. Meclis başkanı dilinin altındaki baklayı çıkarmakta sakınca görmemiş olacak ki pat diye söyleyiverdi.
Sonuç itibarıyle büyük bir yıkım ve vebale imza atacaklar.
Bütün sivil toplum kuruluşları ve siyasilerin bu fiili duruma karşı çok net tavır koymaları gerekir. Lamı cimi yok herkes haddini hududunu bilecek ve Türk milletinin istikbaliyle oynayamayacak.
Tanrı Türk’e yar olsun
Turan eller var olsun.