Utanmak: fıtri (yaratılıştan gelen) bir duygudur
Eski dilde haya ve edep gibi kelimeler veya ar damarı diye de adlandırılır. Ben başkasını bilemem ama kendi adıma;
Koruyamadığımız çocuklarımız,
Genç kız ve kadınlarımız,
İstikbal ve istihdam saylayamadığımız
Delikanlılarımız
Huzurevine mahkum ettiğimiz yaşlılarımız,
Geçinmekte zorlanan emeklilerimiz ve asgari ücretlilerimiz,
Yakılan veya maden için mahvolan orman ve meralarımız,
Kuruyan yahut kirlenen nehir ve göllerimiz,
Ekilmeyen ve terkedilen tarlalarımız için utanıyor ve üzülüyorum.
İnanın sevgili okuyucularım ana haber bültenlerini izlerken kahroluyorum. Ülke sanki tımarhaneye dönmüş. Allah aşkına şu cennet vatanı cehenneme çevirmeye yeminli kimseler mi var?
Acaba bu olup bitenlerden kendini sorumlu hissedip özür dileyecek bir yetkili göremeyecek miyiz?
Bizim DNA mızla mı oynandı diyesim geliyor.
Savaşmadan insanlarımız köleleştiriliyor. Beyinler ipotek altına alınıyor. Yazılı ve görsel medya sanal alem artı dizi ve sinema sektörü bunları denetleyip milletin ortak kültürü milli ve manevi değerlerine uygun yayın yapmaları noktasında gayret gösterecek bir kurum yok mu?
Haydi serbest piyasa diye ekonomideki durumu anlamış olalım da bu kültürel yozlaşma ve tahribata kim dur diyecek?
Seksenaltı milyonun içinde yüzü kızaran vicdanı sızlayan insan evladı yönetici görmeyi istemek çok mu lüks?
Bir an kendimi Titanik filminde gemi batarken kemancı sahnesinde gibi düşündüm.
Birileri bu ülkenin namuslu aydınlarının uyarılarına kulak versin lütfen.