Gurbetçilerin Ramazanı

Şu hususu açıkça itiraf etmeliyim ki Avrupa’da yaşayan soydaşkarımızın dini ve milli duyguları çok üst düzeyde. Kurdukları kültür ocakları sayesinde birlik ve dirlik içinde sosyal, kültürel ve ekonomik olarak varlıklarını devam ettiriyor ve oraları okul, cami, düğün dernek gibi bir çok aktiviteye imkan verecek şekilde düzenliyorlar.
Kimse diğerine üstünlük taslamadan abi kardeş gibi sevgi ve saygı içinde yaşıyorlar.
Yaşadıkları ülkenin yasalarına ve asayişine zarar vermeden kendi kimliklerini koruyarak ekmeklerini çıkarıyor ramazan iftarlarını büyük bir coşkuyla yediden yetmişe kadın erkek çoluk çocuk hatta Türkiye dışından gelen sığınmacılarla sofralarını paylaşıyorlar. Büyük millet olmanın gereği olarak şanlı ecdadlarımız gibi âlicebaplıklarını gösteriyorlar.
Ya kendi içlerinden veya ülkemizden diyanet kanalıyla veya emekli din görevlileri vasıtasıyla din hizmeti alıyorlar. Bu hizmet yıl boyu devam ediyor sadece Ramazan’a mahsus değil. Çocuklara k. Kerim ve dini temel bilgiler öğretimi yapılıyor. Böylece yaban ellerde asimile olmaları engellenmiş oluyor.
Bir vesile ile geçen yıl ben de o manevi iklimi ve hazzı gurbetçilerimize yaşama imkanı buldum. Onlarla hasret giderdim ve yaşantılarına şahit oldum. Zaman zaman cemiyetlerine katılıp sohbet ettim. Gördüğüm saygı hürmet ve yakınlık her türlü takdire şayandı.
Mülkiyeti kendilerine ait olan kültür merkezlerindeki mescidleri Türk milletinin zeka ve estetik anlayışını yansıtmaktadır. Her bir merkezde ayrı bir güzellik söz konusudur.
Hatta bir defa kadir gecesi vesilesiyle dini sohbet ettiğim mescidde yaşadığım manevi hazzı tarif edemem.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin hariciye teşkilatının oralardaki soydaşlarımızla daha yakından ilgilenmesi,varsa herhangi bir problemlerini yerinde görüp çözüm üretmesi samimi dileğimizdir.
Bir ay içinde her bir Ocak’ta bir birinden değerli dostlar tanıdım. Hepsini tek tek sayamam ama Recai Koşar, Erhan Aslan, Turgay kazak, Alim Altındağ, Engin Altındağ , Erdal Mercan, gıyaben tanıdığım Yusuf Zorluoğlu beyefendi ler. İsmini zikr edemediğim dostların affına sığınıyorum.
Avrupanın yakın veya uzak hangi ülke ve şehrinde olursa olsun vatan hasreti ve sevgisiyle yanıp tutuşan milletimizin saygın ve seçkin evlatlarını en içten duygu ve dileklerle selamlıyor hayırlı ramazanlar diliyorum.