Milletin sesi susturulamaz! Ümit Özdağ’ın tahliyesi, Türk milletinin “artık yeter” çığlığının yargı duvarlarını aşmasıdır. Bu bir zaferdir. Hem fikrin, hem cesaretin, hem de vatan sevgisinin zaferi.
Bu topraklarda susanlar değil, konuşanlar tarih yazar. Korkup kenara çekilenler değil, milletin gerçek meselelerini dile getirenler bu milletin gönlünde taht kurar.
Ümit Özdağ, işte tam da bu duruşun temsilcisi olarak bugün özgür!
Yıllardır “Vatan elden gidiyor” diye haykıran, “Kontrolsüz göç, milli güvenlik sorunudur” diyen bir adamı susturmaya çalıştılar. Ama olmadı! Çünkü bu millet, gerçeği söyleyeni er geç bağrına basar.
Cezaevi duvarları fikirleri tutamaz. Ümit Özdağ içeriye alınsa da, milyonların yüreğinde zaten serbestti. Onun tahliyesi, adaletin gecikmiş ama yerini bulmuş hâlidir. Bu karar, bir anlamda Türk milletine verilmiş bir selamdır: “Sizi duymaya başladık” selamıdır.
Tahliye sadece bir serbest bırakılma değildir. Bu, milletin iradesinin yeniden siyaset ve yargı üzerinde etkisini göstermesidir.
Özdağ sadece bir akademisyen değil; sahaya inmiş, milletin arasında yoğrulmuş, dert görmüş bir vatan evladıdır. Lafla değil, belgelerle, bilgilerle, çözüm önerileriyle konuşmuştur. Bu yüzden korkmuşlardır ondan.
Türk milletinin demografik yapısı değişiyor diye uyardığında “ırkçı” dediler. Halbuki o, Türk milletinin yok sayılmasına karşı dik duruyordu. Ne dediyse bir bir çıktı. Şimdi daha net anlaşılıyor: Bu adam haklıydı.
Bugün sadece bir tahliye yaşanmadı. Bugün Türk milliyetçileri yeniden umutlandı. Bugün bu vatanı sevenler, yalnız olmadıklarını bir kez daha gördü.
Ümit Özdağ serbest bırakıldı. Ama esas özgürleşen Türk milletinin sesi oldu!
Bu millet vefalıdır. Kim ki onun hakkını savunur, onu tehdit eden tehlikelere karşı çıkar, millet de o kişinin arkasında dimdik durur.
Hoş geldin Sayın Özdağ! Mücadeleye kaldığın yerden, daha güçlü devam edeceğini biliyoruz. Unutma, bu millet seni unutmuyor. Artık yalnız değilsin; Türk milleti seninle!