Kerbela mı Bursa mı?

Yayınlama: 19.10.2025
A+
A-

1985 te şehir nüfusu 840.094 %63 şehirli %37 kırsalda yaşıyor.Tarihi dokusuyla ,temizliği,Park ve bahçeleri ve sosyal yaşam alanlarıyla Avrupa şehri ünvanı almış mütevazı bir şehirdi Bursamiz.
2024 yılı verilerine göre %100 büyükşehir kapsamına alinmiş ve nüfus 3.238.618 ile Türkiye’nin dördüncü büyük şehri konumunda.
Etrafında otuz civarında sanayi bölgesi mevcut.

Üç üniversitesi ile aynı zamanda bilim sehri. 74.155 öğrencisi ile bir çok ilçeden fazla nüfusa sahiptir.Kültür müdürlüğü verilerine göre 2024 yılında 1.590.000 turist ziyaret etmiş. Yani önemli bir turizm merkezi niteliğine de sahip.Türkiyenin ilk kış sporları merkezi Uludağ’da olunca dört mevsim yerli ve yabancı turistlerin gözdesi.
Ulu cami,Emirsultan,Yıldırım ve Muradiye külliyeleri,kaplıcalar ve daha sayamayacagim bir çok kültür hazinesin sahip şehir Bursamiz.
Bursa ovası her türlü tarıma elverişli özellikle başta şeftali olmak üzere meyvecilikte öncü idi.
Bu güne nasıl geldik te susuz kaldık? Sorusunu sormadan edemiyor insan.
Artan nüfusa paralel olarak kentleşme ancak kentleşirken ovaları talan ederek betonlaşmayi da beraberinde getirdi. Şehrin kalbine hançer gibi saplanan Doğanbey TOKİ konutlarını soylememe gerek yok herhalde.

A.Hamdi Tanpinar’in Bursa sudan ibarettir tespiti şimdi yaşasaydi herhalde “betondan ibaret” şeklinde düzeltirdi diye düşünüyorum.
Sosyal medyada bazı arkadaşlar mevcut Belediye yönetimini eleşirmediğim için biraz kırgın olabilirler. Benim amacım siyasi taraftalik falan değil.Çünkü yaşananlar son iki yılın ürünü değil.Uzun yılların ihmal ve hatta ihanetinin sonucudur.Bu işte her kimin sorumluluğu var ise vebal altındadır. Mesele suçlu aramak değil çözüm üretmektir.
Bir şehrin dağları maden sahaları ve yanginlarla,ovalari inşaat ve sanayi ile,nehir ve gölleri aşiri sulama ve fabrikaların yoğun kullanımı ile kirlendi ,azaldı ve en nihayetinde kurudu. Türkiye’nin 5.büyük gölü olan İznik gölü on yıl önce içinde feribot yüzüyordu değil mi? Şimdi o feribotun iskelesi bile gölden 100/150 metre kıyıda kaldı.
Nehirleri ve barajları besleyen tatlı su kaynaklari su ticareti yapan yerli ve yabancı firmalara satıldı mı satıldı.Kamunun hakkı olan kaynaklar derhal sözleşmeleri iptal edilerek tekrar milli emlak’a iade edilelerek halkın kullanimina sunulmalıdır.

Eskiden ovada 10 metreden çıkan artezyenler ,50-100 hatta 150 metre derine kadar ulaşılmaz oldu. Elinizdeki kaynakları mal bulmuş mağribi gibi har vurup harman savurusaniz ağlayıp sızlamanın faydası olmaz.
Mahalli seçimler öncesi yaşadığım bir olayı da paylaşayım isterseniz.Nilüfer Merve camiine yolumuz düştü öğle namazimizi kıldık.zamanin Büyükşehir Belediye başkanı da seçim çalışmaları için tesadüfen orda bulunuyordu.Cami müştemilatında bulunan çay bahcesinde ekibi ve vatandaşlarla sohbet ediyordu.Bende yanında bulunan bir arkadaşla kulak misafiri oldum.Arkadasim bir firsatini bulup Başkana bir soru yöneltti.” Sayın başkanım geçen yıl iki kişinin yaşadığı evde elektriğe aylık 150 suya 100 TL öderken bu sene elektriğe 200, suya 250 TL daha fazla ödemeye başladık.Acaba neden diye sordu.h Başkan cevaben “sizin maaşlara da zam yaptık ya dedi.” Yorum okuyucunun.
Taraflı tarafsız herkes bilir ki Türkiye’de en pahalı suyu Bursalilar kullanıyor.Hem en pahalı suyu kullanıp hem susuz kalmak nasıl bir duygu biri bunu izah edebilir mi?
Ortak akıl ,insaf ve vicdan ile durum değerlendirmesi yapıp Kerbela gibi susuz bırakılan bu güzel şehrimizi yeniden suya yani hayatla kavusturmaktir.
Neyse ki ilahi kanunlarda değişiklik yok mevsim gereği Rabbimiz gökten suyu bol bol indirerek rahmetini sağanak saganak indirmiştir. Ancak;
Rum Suresi‹‹41. Ayet››
ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِي النَّاسِ لِيُذٖيقَهُمْ بَعْضَ الَّذٖي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ﴿٤١﴾
Meal
﴾41﴿İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara ­tattırıyor.”
Cehalet esareti getirir.Bilimi takip ederek Allah’ın verdiği aklı kullanarak bu problem çözülür. Tedbir takdirden önce gelir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.