Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde neler yaşandı?

A+
A-

Değerli arkadaşlar,

Sağlık ve ilkesel nedenlerden ötürü bir süre sosyal medyadan uzak kaldım.

Bu süre zarfında her zamanki gibi gerek yerel gerek ülke, gerekse dünya gündemini yakından takip ettiğimi bilmenizi isterim.

Bu bağlamda yaşananlarla ilgili olarak genel bir değerlendirme ve hakkımızda yapılan yorumlara cevap vermek istiyorum. Yazı biraz uzun olabilir lakin hafta sonunuzdan beş dakika ayıracağınızı düşünüyorum.

18 Temmuz 2019 tarihli Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinde 30 Ağustos 2019 Zafer Bayramında ulaşımın ücretsiz olması ile ilgili kamuoyunu oldukça rahatsız ve meşgul eden talihsiz bir olay yaşanmıştır.

Olayla ilgili olarak gerek yerel basında gerek ulusal basında gerekse sosyal medyada birçok haber ve paylaşım yapılmıştır.

Olayın ne şekilde başladığı akabinde neler yaşandığı video görüntüleri ve yayınlanacak meclis tutanakları ile tartışma yaratmayacak kadar ortadadır.

Bir takım çevrelerce ileri sürülen komplo iddiaları, sözlerin cımbızlandığı, paralel bir saldırı olduğu iddiaları ve kahramanlık, şov yapıldığı iddiaları oldukça yakışıksızdır.

Bu şehirde doğan ve büyüyen, 26 yıldır serbest avukatlık yapan bir hemşeriniz olarak bu dönem ilk kez aktif siyasette vermiş olduğunuz yetkiye dayanarak parti tüzüğü ve CHP ilkeleri doğrultusunda yerel siyasetin halka ve şehre dolayısıyla ülkemize hizmet için kullanılması için çaba göstermeye çalışıyorum.

Bu doğrultuda görevimi ifa ederken siyasi ve dünya görüşü ne olursa olsun hiçbir ayrım yapmaksızın tüm hemşerilerimiz ve yaşadığımız şehrin, doğal yaşamın temel değer ve haklarını korumayı amaçlıyorum. Yine bu doğrultuda tüm dini ve milli bayramlar, değerler, cumhuriyetin temel nitelikleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılapları kırmızı çizgimdir.

Benim kahramanlıkla, sosyal medyada, siyasette yer kapma amacıyla hareket etmeyeceğimi, etmediğimi yakından tanıyanlar çok iyi bilir. 48 yaşımda atıldığım aktif siyaset benim için sadece ve sadece halka ve ülkeye hizmettir.

Eğer kahramanlık ve sosyal medyada, siyasette yer kapma peşinde koşsaydım bu olayın içinde yer alan bir kişi olarak görüntüleri sosyal medya sayfasında ilk yayınlayan kişi olurdum.

Ben son derece demokratik işleyen ve çok kaliteli arkadaşlarımın yer aldığı parti grubumuzda dahi tüzüğe, hukuka, genel siyasete aykırı olan konularda hiç çekinmeden en şiddetli muhalefet eden bir kişiyim.

Bu doğrultuda dolanmadan, üç maymunu oynamadan Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Nutku’nu şiar edinmiş bir yurttaş olarak ülkenin milli değerlerini, kazanımlarını güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük kıpırtı ve davranışa karşı hiç düşünmeden gereğini yapacağımı bilmenizi isterim.

Mecliste en basit ifadeyle sayın başkan konuşma, benzetme ve anlatımıyla kastını aşmıştır, niyetini ifade edememiştir sonrasında o ve meclis gereğini yapmıştır. Bu tür önemli makamlarda oturan herkesin üç düşünüp bir konuşması gerektiğini düşünüyorum.

Yukarıda belirttiğim üzere kamera kayıtları karşısında komplo, cımbızlama iddiaları doğru değildir.

Böyle olmamalıydı!

Kurtuluş savaşının ve 30 Ağustos zaferinin kahramanlarının armağan ettiği ve işgalin acılarını en ağır şekilde yaşayan ülkenin en büyük şehirlerinden birinin meclisinde bunlar yaşanmamalıydı.

Ne çabuk unutuldu; işgalci Yunanlıların Yeşil Camii’nde ezanı okutturmadığı, meclise siyah örtünün örtüldüğü.

Ne çabuk unutuldu; Cumhuriyet bayramı yürüyüşlerinin, Türk bayraklarının, yasaklanmaya çalışıldığı, TC tabelalarının kaldırıldığı…

Yaşı 20’den büyük olanların hatırladığı üzere büyük şenlikler ve geçit törenleriyle kutlanan 30 Ağustos Zafer Bayramını protokol düzeyine indirgeyenler kimlerdir?

Hatırlayın, 30 Ağustos’ta kurtuluş savaşı temalı sinemalar olurdu televizyonlarda…

O gün mecliste yönetim kurulu kararıyla ücretsiz yapılan 15 Temmuz ulaşım kararı, oybirliğiyle meclis onayından geçirildi ve sayın başkanın sözlü önergesiyle kurban bayramı ulaşımın ücretsiz olması oybirliği ile kabul edildi.

Hemen akabinde İYİ Parti Grup Sözcüsü, 30 Ağustos’un da ücretsiz yapılmasını sözlü önerdi.

İşte bundan sonra Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yapılan o konuşmaların dökümü:

BAŞKAN: Şimdi şöyle söyliyeyim, 30 Ağustos Zafer Bayramı bu manada bir kapsamı, alanı yok, onu söyliyeyim. Törensel anlamda, katılımsal anlamda vatandaşı bu denli bağlayan bir boyutu yok. O yüzden biz sadece bayramın 4 günü içerisinde uygulamaya açacağız. 11. 12. 13 ve 14 Ağustos tarihleri arasındaki Kurban Bayramı. 15 Temmuz binlerce insan katılım gösterdi.

Mesela 23 Nisan’da aynı şeyi söyleyebilirim. Binlerce insanın çocuğun gencin katıldığı ama 30 Ağustos Zafer Bayramı biz protokol üyelerinden başkası katılmaz hatta siz meclis üyesi olarak katılmıyorsunuz. Hiç kendinizi bu manada…

Gemlik Belediye Başkanı: Başkanım 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim, 2 tane dini bayramın üzerine 15 Temmuz geriye 30 Ağustos kalıyor bu normalleşmenin bir işareti olarak algılanır katkısı olur.

BAŞKAN: Hangi normalleşmenin, anormal bir şey yok.

Gemlik Belediye Başkanı: Aynı şeyi sen söyleyince başka ben söyleyince başka algılanıyorsa dışarıda bir anormallik vardır demektir, bir tek 30 Ağustos kalıyor geriye hazır İYİ Parti’den teklif gelmişken

BAŞKAN: Bir gün için şey yapmam başka bayramda çıkabilir onu bilmiyorum. 30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil, nihayetinde protokol üyelerinin katıldığı bir bayram ama kurban bayramı ramazan bayramı yani Allah’ın günleri şey değil, ona bakarsanız Orman gününü, Hukukçular gününü şey yapalım

Halkı ilgilendirmiyor derken ben 30 Ağustos bizzati katılan bir insanım yani bu noktada kafa yoran, etkinlik yapılması konusunda kafa yoran bir insanım. 15 sene boyunca ben kurban bayramı ramazan bayramı ücretsiz yapılmasının esprisi hareket var, sirkülasyon var, insanlar bir yerlere gidiyor 30 Ağustos Bayramı’nda…

Ercan KORKMAZ: Başkanım daha az zarar edersiniz…

BAŞKAN: Zarar benim zarar değil üstad, kamunun zararı…

Ercan KORKMAZ: Başkanım yine maksadınızı aşıyorsunuz yine Uğur Mumcu şeyine dönüyor, yani 30 Ağustos Türk tarihinin en önemli Zafer Bayramına muhalefet ediyorsunuz.

BAŞKAN: Üstadım ücretsiz yapılmasının esprisi ne, bana onu söyler misiniz?

Ercan KORKMAZ: Yani halk katılsın katılmasın şimdi herkes 15 Temmuz, 29 Ekim’e katılıyor mu niçin ayırıyorsunuz.

BAŞKAN: Arkadaşı söz almadan konuşuyorsunuz bir…

Ercan KORKMAZ: Ben burada 30 Ağustos katmıyorsanız ben bugün bu mecliste durmuyorum ve sizi protesto ediyorum bugün siz bu meclisi yönetmeyi hak etmiyorsunuz.

Bu sözlerden sonra terbiyesizlik yapma, şov yapma, çık dışarı, kendine başka meclis bul sözleri içinde salonu terk ettim ve sonrasında meclis üyemiz Şahin Sevinç ve İYİ Partili Sedat Hiçdurmaz ile diğer meclis üyeleri arasında olaylar yaşandığını öğrendim.

Ben meclisten çıkıp grup odasına geçtim ve beklemeye başladım o esnada grup sözcümüz ara almış ve üyeler grup odasına gelip değerlendirmeye geçtik. O esnada AK Parti grup sözcüsü ve bir komisyon başkanı gelerek meclise gelmemizi, karşılıklı özür dilenmesini ve kararın gündeme alınarak kabul edileceğini belirtti.

Amaç nail olduğu ve Bursa’ya hizmet için salona dönelim kararı alınınca girdik ve oturuma katıldık.

Başkan konuşmasında sözlerinin yanlış anlaşıldığı, niyetinin bu olmadığını söyledi, Büyükorhan Belediye Başkanı da özür diledi.

Ben konuşmamda bu tür değerler üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini, kırmızı çizgilerin aşılmaması gerektiğini, tüm milli bayramların bir olduğunu ve halkın milli birlik ve beraberliğinin arttırılması gerektiğini, kim bu memleket için bir taş koyarsa arkasında olduğumu, AK Parti karşıtı olmadığımı, 2007/2009 yıllarında Cumhurbaşkanı başbakanken Kent Gazetesinde köşe yazarlığı yaptığımı, AB ve IMF konusunda doğru politikalarına işaret ettiğimi, Ergenekon davasının kumpas olduğunu, Fethullah Gülen’in Green kart müşterisi, ajan olduğunu yazdığımı beni böyle değerlendirmeleri gerektiğini söyledim.

Şimdi yazılanları ve konuşmaları okudunuz nerede komplo, nerede cımbızlama?

Bilakis uyaran biz, ısrar eden kendisi.

Keşke bunlar yaşanmasaydı ve başkan bunları söylerken siz gündeme alın bakın görün hiçbir AK Partili arkadaşım 30 Ağustos’ta da ulaşımın ücretsiz olmasına karşı çıkmaz diyebilseydim.

Olay sonrası 23 Temmuz’da yapılacak 2. oturum öncesi grup sözcüsü beni arayarak konunun artık gündeme getirilmemesi gerektiğini, asli işlerimize dönmemiz gerektiğini belirtti. Ben de kendisine görüşlerimi aktardım ve grup sözcüme bilgi verdim. Oturumda başkan bir kez daha kendini ifade etti ve konuyu kapattık.

Bursa halkı bizden hizmet bekliyor, kim bir taş koyarsa yanındayız. Bu dönem iktidar onlarda ve doğru yaparlarsa alkışlayacağız, aksi halde muhalefet edeceğiz.

Belediyeler maalesef büyük borç ve faiz yükü altında iken yatırımlar yavaşlamışken hep birlikte çare aramalıyız. Takipçilerim yerel siyaset ile genel siyaset ayrılmalı yazımı hatırlayacaklardır.

Siyasetçiler en ağır şekilde eleştiriye açık olmalı lakin bu eleştiriler hukuk sınırları içinde kalmalı, aşmamalı.

Son söz olarak başkana destek olacağız diye olayı paralel yapıya bağlayan AK Partili bazı kişilere diyeceğim, bizden maklube kaşıklayan, cemaat yurtlarında kalan, okullarında okuyan, hizmet okullarını gezen, methiyeler düzen, olimpiyat düzenleyen, himmet veren, salya sümük ağlayan, ne istedilerse veren, khk ile işten atılanları iş yerinde istihdam eden çıkmaz. Siz önce aynaya ve geçmişinize bakın.

Saygılarımla…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Clicky