Dünyayı yöneten devasa şirketler, mamullerine piyasada pazar bulabilmek ve bireylerde satın alma arzusunu uyandırabilmek gibi arz talep dengelerini gerçekleştirebilmek için sıralamaya çalıştığımız değerlere uygun kavramlar geliştirirler.
Geliştirilen bu kavramla süslenip vahşi kapitalizmin ambalajlarıyla insanlığa kurtuluş reçeteleri olarak sunulur. Makyavel bu zihniyetin önemli temsilcilerinden sadece biriydi. ”Düşmanınıza saldırabilirsiniz; doğru mu yanlış mı yaptığınızı düşünmeniz gerekmez, er ya da geç yargıçlarınız sizi haklı çıkarmak için en iyi gerekçeleri bulacaktır nasıl olsa…” Çok ilginç değil mi, sanki ülkemizi anlatıyor.
Ülkemizde son yıllarda yaşanılan devasa tarih kokan, kültür kokan kavramlarla (Ergenekon) hem bir milletin tarihini hem de kültürel kodlarını adeta lanetler gibi yargılayıp itibarsızlaştıranların adı imam görünümlü Makyavel değil de nedir? İsimler anlamsızlaşmıştır. Olayın mahiyeti, daha önemli hal almıştır ama bizim imam görünümlü Makyavelistlerimiz olayı kapatıp kendi öznelerine yükledikleri takılar ile algı operasyonuna devam etmektedirler.
Makyavel devamla diyor ki; “din, ahlak ve hukuk devlette bağlıdır. Amaca ulaşmak için gerektiğinde devlet bunları birer araç olarak kullanmalıdır.” Nabza göre şerbet verme, bazen Allah’ın kelamıyla meydanlarda olma, bazen camilerde, hutbede halka algı operasyonu yapma, bazen de İslam’ın kutsallarına sığınarak yolsuzluğu meşrulaştırma sahte İslamcılarımızın belirgin vasfı olmuştur.
Makyavel, “Ahlaklı, dürüst güvenli olma gibi insanların sahip olabileceği özel değerler, bir devlet adamı için lüksten öte bir şey değildir.” demektedir. Sizce kimi, ya da kimleri, hangi zihniyetleri tasvir etmektedir?
Yine Makyavel, “liderler sözlerinde durmak zorunda değildir” diyerek kapitalist ruhun insanlarda nasıl kişilik bulduğunu da özetlemektedir. Eğer bu kişi ya da kişiler lider seviyesinde ise orada yeni bir din zuhur eder. Faydaya dayalı din. Bentham’ın kulakları çınlasın.
Bentham’ın ahlak anlayışı bizimkilerin dini değeri, Makyavel ise ideal insan tipolojisi oldu.
Evet, imam görünümlü, yeşil tonlu Makyavelistlerimiz ne sosyal değerlerimizi, ne milli ne de dini değerlerimizi bıraktılar. İştah ve vahşi arzularına hepsini feda ettiler. Milletimizi birbirine bağlayan ahenk içinde yaşatan değerlerimizi tarumar ettiler.
Nizamülmülk siyasetnamesi, Koçi Bey’in risalesi gibi eserler aslında Makyavelist anlayışların panzehiri olarak öğütler vermekteydi. Bizimkilerin(!) doyumsuz iştahları, kazanma güdüsü, doğal hayatın mantığına büründüyse orada nizam, kanun, kural ve değerler anlamsızlaşır. Nitekim yaşanılanlar, uygulananlar bunları göstermektedir.
İmam görünümlü, Bentham ahlaklı ve Makyavel özellikli yeni insan modelimizi görmeye, yaptıklarını ibretle okumaya, anlamaya modern Emevi zihniyetinin üstündeki örtüyü kaldırmaya çalışıyoruz.
Bu zihniyetler birbirilerine muhalif dahi görünebilir fakat ruh dünyaları aynıdır. İsimlerinin başına ve sonuna uhrevi takılar getirilerek kutsallaştırılırlar. Birer keramet ehli, ilhamın geldiği, asırlara hitap eden şahsiyetler olarak öne çıkarılır. Oysa birer kof olduklarını üzerlerindeki örtüyü çıkardığınızda rahatlıkla görürsünüz.
Camilerimizde 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda hutbede o zaferi kazandıran başkomutan ve Cumhuriyetin kurucusu, silah arkadaşları anılmıyor, İslam dini yerini bir partinin iktidarda kalması için kullanılan sıradan bir araca dönüştürülüyor. Yolsuzluğa, hukuksuzluğa Ayetlerle kılıf uyduruluyor, okullarda fikri hür nesil değil günahlarını destekleyecek biatçı nesil yetiştiriliyor. Aile hanedanlığına ümmet denilerek bütün gaflet oyunlarının ihtiraslarına yüce dinimiz kurban ediliyor.
Çıkarlarına dokunan herkes hain, yalanlarını ifşa eden herkes bölücü, musluklarını kesen herkes düşman ihanetlerini sergileyen herkes öcü…
Türk devletiyle, Cumhuriyetiyle kavgalı AKP, artık çözülme sürecine girdi. Önümüzdeki süreçte Türkiye’de AKP sonrası için politikalar konuşulacaktır. Bu konuda İYİ Parti seri davranarak halka kendini anlatabilirse önümüzdeki yıllara iktidarıyla damgasını vuracaktır. AKP din kisvesiyle talan, yalan, yolsuzluk, yokluk ve hukuksuzluğu ile anılacaktır.
Evet, bir daha tekrarlıyoruz; bunlar imam giysilerinin altında Bentham ahlakı, Makyavel arzusu olan modern takiyyeci zihniyetlerdir. Yüce dinimizin değerleriyle uzaktan yakından alakaları yoktur ama insanımız sahte İslamcıların oyununa gelmektedirler. Vatandaşımız; oynanan oyunu ve rant haline bürünen bu zihniyetin din anlayışlarını maalesef anlayamadı. Bizlerin görevi de bu yapıyı bıkmadan usanmadan vatandaşımıza anlatmak olmalıdır.