Konu değiştiriyoruz!

A+
A-

Son haftalarda Corona virüsün neden olduğu COVID-19 hastalığından o kadar çok söz ediliyor ki, muhtemelen bunları dinlemekten bıktınız. Üstelik sanki dinleyenler virolog, mikrobiyolog, dahiliye uzmanı, kardiyolog, enfeksiyon hastalıkları uzmanıymış gibi derin derin konulara giriliyor. Kendi aralarında bile anlaşamayan uzmanları dinleyen insanların kafaları da doğal olarak karışıyor. Tıpta bilimsel tartışma olması çok doğal olsa da yeri televizyon ekranları olmamalı.
COVID-19 ile ilgili olarak bilmeniz gerekenleri bu sayfalarda ben de bir kaç kez yazdım. Geniş toplum kesimlerinin bilmesi gerekenleri üç madde ile özetleyerek konu değiştirmek istiyorum:
1- Ellerinizi sık sık yıkayın, ellerinizi ağzınıza, burnumuza ve gözlerinize götürmeyin.
2- Sokağa çıkma kısıtlamasına dahil olun olmayın, başka insanlarla sosyal mesafenizi koruyun. Bu mesafe en az bir değil iki metre olsun, daha güvenli olsun.
3- İşe gitmek için ya da başka zorunlu nedenlerle sokağa çıkacaksanız maskesiz çıkmayın. Maskenizi takıp çıkarırken elleriniz temiz olsun.
***
Şimdi gelelim farklı bir konuya…
Yakın zamana kadar sinir hücrelerinin ve muhtemelen kalp hücrelerinin vücuttaki en yaşlı hücreler olduğu düşünülüyordu. Oysa şimdi farklı bilgilere sahibiz.
Salk Enstitüsü araştırmacıları farelerde yaptıkları çalışmalarda beyin, karaciğer ve pankreasta ileri derecede uzun yaşam süresine sahip hücre tolulukları olduğunu keşfettiler.
Araştırma ekibinin başkanı Prof. Martin Hetzer, bazı hücrelerin içinde bulundukları organizma ile aynı yaşta olduğunu görerek büyük sürpriz yaşadıklarını belirtmekte.
Beyindeki sinir hücrelerinin çoğu yetişkin yaştan itibaren bölünmez, gitgide yaşlanır, yapısal değişikliklere uğrar, bir bakıma hasar görür. Bu durumda, beyin hücreleri en yaşlı hücrelerimiz, diğer hücreler ise yaşam boyu yenilenebildikleri için nispeten daha gençtir. Genel kanaat böyle olsa da bazı organların tıpkı beyin hücreleri gibi yaşlı hücrelere sahip olup olmadıklarını merak etmiş araştırmacılar.
Genç ve yaşlı kemirgenlerde önce beyin hücrelerinin daha sonra da karaciğer ve pankreas hücrelerinin yaşları özel bir teknik kullanılarak belirlendiğinde hayretle görülmüş ki, damarların iç yüzeyini kaplayan hücreler de yenilenemiyor.
Pankreasın insülin üreten bölümünde hem genç, hem de yaşlı hücrelere rastlanırken büyüme hormonu üretilen hücrelerinin arasında hiç yeni hücreye rastlanmamış.
Daha önceki çalışmalarda karaciğerin kendini yenileyebilme yeteneği olduğu sonucuna ulaşıldığı için son çalışmalarda da karaciğerin nispeten genç hücrelere sahip olacağı bekleniyordu. Farelerde yapılan bu çalışmalarda karaciğer hücrelerinin çoğunun hayvanın yaşı kadar, bazı hücrelerin ise daha genç olduğu görülmüş. Karaciğerin gerektiğinde kendisini yenileyebilme yeteneği az sayıdaki bu genç hücrelerle mümkün olmaktaymış.
Bu çalışmalardan çıkan sonuca gelince…
Yetişkin insanlarda çeşitli hücrelerin yaşlarını belirlemek, organlarda yaşla birlikte ortaya çıkan önlenemez kapasite azalmasını, dolayısıyla yaşlanma sürecini yavaşlatmak, bir başka yönden bakınca da kronik hastalıkların seyrini yavaşlatmak bilim kurgu filmlerinin değil, bilimin konusu haline gelebilir.
Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle.

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Clicky