T.C. Genelkurmay Başkanlığı, Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığı’nın, 12 ciltlik “Atatürk’ün Not Defterleri” yayınını temin edip okuduğumda, hayretler içinde kaldım.
Yaşamının değerli her anını, bizlere adayan Mustafa Kemal Atatürk’ün, ”1900 – 1933” tarihleri arasındaki kısa notlarını içeren Osmanlıca ve Latin harfleri ile kaleme aldığı el yazımı (Not Defteri) günlükleri…
Tarihi açıdan ele aldığımızda Mustafa Kemal’in, Harp Okulu öğrencilik yıllarından, 1933 yılına kadar olan zaman içerisindeki tarih, askeriye, siyasi, toplumsal, iktisadi, uluslararası ilişkiler, din, hukuk vb. konulardaki notları, tarihe ışık tutacak derecede belgesel özelliği taşımaktadır.
07 Ocak – 18 Ocak 1931 tarihleri arasında kaleme alınan ve bana çok ilginç gelen bu 7 günü içeren günlüklerin konusu aşağıdaki gibidir;
07 Ocak 1931 Çarşamba
İsmet, Kazım, Fahrettin Paşalar, Şükrü Kaya, Zekai Beyler ile toplantı. Sıkıyönetim hakkında görüşme, kararlar.
Ziraat sergilerini ziyaret.
10 Ocak 1931 Cumartesi
Gazi Öğretmen Okulunu ziyaret.
11 Ocak 1931 Pazar
Milli Savunmayı ziyaret.
13 Ocak 1931 Salı
Japon Prensini kabul, iade ziyaret.
Akşam Prens onuruna ziyafet.
Gece saat 4’e kadar, Çin tarihinin özetini çıkarma.
15 Ocak 1931 Perşembe
Eti M. Marmara Köşkü.
Akşam Hint tarihi
2’de yattım.
16 Ocak 1931 Cuma
Zehra ve Sabiha ile büroda .
Hint tarihi ile uğraşma.
18 Ocak 1931 Pazar
…(1) (?)
Marmara Köşkü’nde yemek. Fransız tiyatrosu.
”Başkomutan” ve ”Başöğretmenimiz” Mustafa Kemal Atatürk, günlerini dolu dolu, hep üretmek ve araştırmak üzerine geçirmiştir.
Ele aldığım 7 günlük zaman içerisinde, devlet sorunları ile ilgilenmek, sanatsal faaliyetlere katılmak, (Ziraat Sergisi – Fransız Tiyatrosu) yabancı devlet başkanlarını (Japon Prensi) kabul etmek, dünya tarihini incelemek (Çin – Hint) vb. konular yer almıştır.
Yaşamının büyük çoğunluğu, cephelerde/savaş meydanlarında geçen ve sağlıksız beslenme ve yaşam koşulları sebebiyle erken yaşta kaybettiğimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kaleminden, benim için önemli olan bazı konuları sizlere aktarıyorum;
Atatürk’ün Not Defterleri Cilt X, sy.103 – 104’de, bütün subay ve askeri personelin, Osmanlı – İtalya Seferi ile ilgili not defteri tutmaları gerektiğini bildirmektedir. Böylelikle her şey yazılı olup, tarihte yerini alabilecektir:
1) Bütün subaylar ve askeri personel, savaşa dahil oldukları günden bugüne kadar gördüklerine ve bildiklerine dair, kısa ve somut esaslara dayanan birer not defteri hazırlayacaklardır.
2) Bu not defterlerinde, gerçeğe sadık kalınarak insanlık ve gerçekçilikten uzaklaşılmayacağı doğaldır.
Sizlere de ilginç gelmedi mi?
Tutulan notlar, kesinlikle doğru/gerçek bilgiler içerecektir…
Mustafa Kemal Atatürk, hiçbir eylemini halkından gizli tutmamış, dini vecibelerini kimseye gösteriş amaçlı kullanmadan, dinin gereği olarak yerine getirmiştir. Dinin, siyasete alet olmaması için birçok kez uyarılarda bulunmuştur.
Atatürk’ün Not Defteri Cilt VII, sy. 31’de, bu konudaki görüşleri şöyledir:
“Din adamları siyasete karışmamalı, mebus da olmamalı.”
Mustafa Kemal Atatürk tarafından, 1924 yılında kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı, son yıllarda ne yazık ki kurucusu olduğu Önderimizi, özel tarihi günlerdeki cuma hutbelerinde bile anmamakta, hatta Atatürk’e karşı yapılan her türlü hakaret ve söylemlere de tepkisiz kalmaktadır.
Halbuki tarihimizde, ”Milli Mücadele” ve ”Cumhuriyet” ilkelerine sahip, aydın din adamlarımızın olduğu bir gerçektir.
Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, Amasya Müftüsü Abdurrahman Kamil Efendi, Manisa Müftüsü Alim Hoca, Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi vb. yüzlerce din adamlarımızı sayabiliriz.
Bu değerli ve aydın din adamları, gerek illerindeki halka açık toplantılarda verdikleri demeçlerle, gerekse mecliste ve milli mücadele kapsamındaki dernek faaliyetlerinde, emperyalist kuşatmaya karşılık, Milli Mücadele cephesinde yer almışlardır. Emeği geçen din adamlarımızı saygı ve rahmetle anmaktayız.
Mustafa Kemal Atatürk sayesinde, kendilerine toplumsal değer verilen din adamlarının ülke gerçeklerine, siyasetten bağımsız ve bilimsel açıdan bakabilmeleri, güzel ülkemin geleceği için çok önemlidir.
Bazı din adamlarının, cumhuriyetimizin kendilerine verdiği her türlü değeri hazmedemeyip, akıl, mantık ve bilim dışı söylemleri ile hoşgörü ile birlikte yaşama ilkelerine zarar vermektedirler.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kendi el yazmalı 12 ciltlik not defterlerinin, kendisinin günlük yaşam koşulları, kültür ve özel kişiliğini yansıtması açısından, kütüphanelerimizde bulunması gereken değerli bir kaynak eser diye düşünüyorum.
Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…
Ne güzel anlatmışsınız! Selamlar, saygılar…