Bursa’da siyaset, çoğu zaman görünen yüzüyle değil, perde arkasındaki ilişkilerle yönetiliyor. Bugün kimin koltukta oturduğu değil, o koltuğu kimin gölgede yönettiği konuşulmalı. Zira 2024’te CHP’den Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mustafa Bozbey’in göreve gelir gelmez aldığı kararlar ve yaptığı atamalar, “asıl patron kim?” sorusunu sorduruyor.
Çünkü bu kentte bir geçmişten süre gelen gizli ortağı olan Faruk Çelik gerçeği var.
Mustafa Bozbey, yıllarca “katılımcı demokrasi” sloganlarıyla Nilüfer’de marka olmuştu. Ancak geldiğimiz noktada, bu demokrasi söyleminin sadece makyaj olduğu anlaşılıyor. Bugün Bozbey’in büyükşehirde sergilediği yönetim tarzı, ne şeffaflığa ne de hesap verilebilirliğe işaret ediyor. Daha da vahimi, kamuoyunun hafızasında yer eden bir soru: Mustafa Bozbey, Faruk Çelik’le yıllardır örtülü bir iş birliği içinde mi?
Bu soru elbette yeni değil. Bozbey’in Nilüfer döneminden itibaren bazı imar kararlarında, Çelik’e yakın çevrelerin kazanç sağladığı yönündeki söylentiler yıllardır konuşuluyor.
Kimse çıkıp bunları açıkça reddetmedi. Çünkü reddedilemeyecek kadar çok bağlantı var. Özellikle Balkan mahallesinde EMIR-KOOP üzerinden dönen akçeli işlerin hiç konuşulmuyor olması arsaların Bozbey’e yakın isimler tarafıdan toplanıp inşaatların da Faruk Çelik’e yakın isimler tarafından yapılması bu dostluğun ne kadar derin olduğunu gösteriyor.
Mustafa Bozbey’in büyükşehirde yaptığı atamalara bakın. Danışmanlar, müdürler, daire başkanlıklarına gelen isimlerin çoğu, doğrudan ya da dolaylı biçimde eski sistemin devamcıları. Aralarında Faruk Çelik döneminde güç kazanmış isimler de var. Bu isimlerin bazıları geçmişte AK Parti saflarında, bazıları ise bürokratik düzlemde Çelik’e bağlı olarak görev yapmış. Peki soralım: Bu normal mi?
Bir başka deyişle, Bozbey bugün belediye başkanı olabilir, ama kadroları kimin yönettiği, projeleri kimin yönlendirdiği meçhul. Bozbey, “Ben kimseyle ittifak yapmadım” diyebilir, ama icraatlar bunun tam tersini söylüyor. Kamuoyuna açık olmayan toplantılar, sessiz yürütülen ihaleler, belli isimlere verilen yetkiler…
Hepsi bir tabloyu ortaya koyuyor: Gölge yönetim Bursa’da hâlâ iş başında.
Vatandaş Bozbey’e oy verirken bir değişim umdu. AK Parti’nin yıllardır süren rant düzeninin, imar oyunlarının ve adamcılığın biteceğini sandı. Ama görünen o ki, sistem değişmedi; Yönetim tarzı aynı, çıkar çevreleri aynı, danışılan isimler aynı.
Bozbey’e Son Çağrı
Sayın Bozbey’e çağrımdır: Ya gerçekten halkın belediye başkanı olun, ya da bu kenti arka kapıdan yöneten çıkar odaklarının önünü açtığınız için açıkça hesap verin. Bursa, iki kişinin sessiz anlaşmasına teslim edilemeyecek kadar büyük bir kenttir. Kiminle yürüdüğünüzü, kimin adına karar verdiğinizi açıklayın. Yoksa tarih sizi bir “ara figür” olarak hatırlayacak — yöneten değil, yöneltilen bir isim olarak.
SAYGI ve SEVGİ İLE.