“Evladımı geri verin” diyen annenin bu içten haykırışına hangi vicdan sessiz kalabilir? 40 yıldır ifade edilmeyen bir çatışmayla süre gelen insanların dramını duyuyoruz, yaşıyoruz. Anneler; adaletin dağıtıldığı, gücün konuşulduğu ve sorumluluğun merkezi Türkiye Cumhuriyeti devletinin kapısında değil, terörün adeta askerlik şubesi görevini yapan bölücü bir partinin kapısında adaleti bekliyor. Lanet olsun bizi bu duruma düşürtenlere.
Bizi asıl kahreden Türk devletini bu kadar küçük düşüren iktidarın vatandaşı teröristlere muhtaç hale getirmesidir. Bu yaşananlar Türk tarihinin hiçbir döneminde gerçekleşmemiştir. Türk devleti de hiçbir dönem bu kadar çaresizlik içerisinde bırakılmamıştır. Darbe teşebbüsü haberini eniştesinden alanın devlet anlayışı da ancak bu kadar olabilir.
AKP’nin iktidarı dönemiyle birlikte Türk devlet iç ve dış tehditler karşısında kolu kanadı kırılarak pasifize edilmiştir. Teröristin, namerdin inisiyatifine bırakılan annelerin ahı da, Türk devletinin yerle yeksan oluşunun günahı da bu ceberut iktidarın boynunda hep kalacaktır.
Teröristlerle ihanet sürecinde pazarlığa oturarak terörün o bölgede taban bulmasına sebep olan ve Irak’ın kuzeyi kadar Suriye’nin kuzeyinde de Kürt oluşumuna zemin hazırlayan ve bu günlere gelmesini sağlayan AKP’dir. Bugün terör kapısının önünde feryat eden annelerin çığlığının da müsebbibi yine AKP’dir.
Her devlet kendi vatandaşının can, mal ve namus güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Eğer devlet bu görevini yapamıyorsa devlet olma vasfını kaybetmiş demektir. Teröristlerin elinden on yıllardır alınamayan asker, polis ve korucuların günahı bu iktidarın gark olmasına sebep olacaktır.
Türk devletini bu kadar acziyet içinde bırakan durum; Oslo ile başlayan teröristlerle ihanet pazarlığıdır. İktidar mensuplarının bu konuda günahı arşı alayı kaplayacak noktaya gelmiştir.
Şimdi de teröristlerin inisiyatifine bıraktıkları annelerimizin feryadı üzerinden prim kazanma derdindeler. Teröristlere öyle bir darbe vurulacaktı ki Kandil’den Sincar’a, Erbil’den Kamışlı’ya kadar her taraf yerle bir edilerek teröristlere Türk’ün gücü gösterilebilirdi. Ama olmadı. Bizim terörist seviciler, bebek katilini asrın lideri yaptılar. Karşı çıkanı kan emici ilan ettiler. Ve ihanet sürecinin faturası olarak; 793 vatan evladını şehit vererek iktidarın pisliğini temizleyebildik.
Diyarbakırlı annelerin feryadını duyacağız, onlarla birlikte olacağız. Çocuklarını teröristler bırakana, o bölgede vatandaşımızın can, mal ve seyahat hürriyeti sağlanana kadar kalbimiz onlarla çarpmaya devam edecektir. Dağa kaçırılan bizim evlatlarımızdır, ülkemizin geleceği yavrularımızdır.
Sivil toplum örgütlerimiz, mesleki teşekküllerimiz ve siyasi partilerimiz bu konuda Diyarbakırlı annelerimize tam destek vermelidir ki terörün o bölgede psikolojik üstünlüğü bitsin. Terörü destekleyecek her türlü yapılanmalara karşı, Türk milletinin Kuvay-ı Milliye ruhunu hayata geçirmenin zamanı gelmiştir.
İktidara da bir çift sözümüz var; Türk milletiyle kavga yapmaktan vazgeçin. Orduya kumpas kurarak darbe teşebbüsüne sebep oldunuz. Hukuk reformu yaparak yargıyı teröristlere teslim ettiniz. Kuzey Irak yönetimiyle içli dışlı olarak yapay devlet kurdurdunuz. Esad’a savaş açarak Suriye’yi üçe böldünüz. Ekonomiden sığınmacıları ülkeye almaya, eğitimden sağlığa kadar bu ülkenin dokusunu mahvettiniz.
Hep Ömer’i arar durursunuz. Doğrudur; aramaya devam edin ama aranızdan Ömer çıkmaz. Çıksa çıksa bedevi Arap çıkar.
Yeter artık! Türk milletinin yakasını bırakın! Türk devletini rezil etmeyin! Türk vatandaşını teröristlere muhtaç bırakmayınız!
Ya devle gibi davranın; vatandaşımızı koruyun ya da ağlamaktan vazgeçip istifa edin!
Türk milleti büyük bir millettir. Bunu da anlamadınız ve hiçbir zaman anlamayacaksınız! Zira öğretinizde Türk yoktur.
Sizin hiçbir zaman bilmediğiniz, tanımadığınız, onunla şereflenmediğiniz büyük Türk milletinin mukadderatını yine Türk milletinin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. İnsanlık Türk’ün gölgesinde adalet ararken, siz Türk annelerini teröristlerin adaletine muhtaç ettiniz. Sizin bu dünyada insanların arasına çıkmamanız lazım ve öbür tarafta yatacak yerinizin olmaması gerekir.
pkk ile birleşip onları meclise gönderirken elinize ne geçti…vatanı kaça sattınız..Müsebbiblere bunu sorun..