Diz çökmek deyimini birçok anlamda kullanırız. Bu deyim bazen büyüklük ve kutsallığın bazen de ezilmişliğin ve teslim olmanın yansıması olabilir.
Günümüzde, genellikle gençlerin evlilik teklifinde karşımıza çıkması çok normaldir.
Bazen de küçüklere karşın onlarla aynı seviyeye gelip, göz ile temas edebilmek için veya filmlerde gördüğümüz şekilde savaş esirlerine diz çöktürmek eylemi gibi olabilir.
Birçok anlam ve toplumsal olguda karşımıza çıkan bu hareket biçimi nedense, Belçika Savunma Bakanı Theo Francken’in, Anıtkabir’i ziyaretinde gündeme oturdu.
Ders niteliğinde ki bu hareket, birilerinin yüzüne onların dediği gibi ‘osmanlı tokatı’ vurmuş olmalı diye düşünmekteyim.
Hele hele bu Belçikalı Bakanın, Anıtkabir’deki deftere not ettikleri bizler için onur ve gurur kaynağı iken birilerini yine derinden üzmüş olmalıdır.
Sen uzak yollardan gel ve bizlerin hiç de alışık olmadığımız gibi davran ve o özel deftere de neler neler yaz…!
***
Belçika Savunma Bakanı Theo Francken’in, Anıtkabir ziyaretinde kimsenin beklemediği şekilde, Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakarak, burada ‘diz çöküp’ saygı duruşunda bulunması, bizleri düşündürdü.
Şimdiye dek hiç kimsenin yapmadığı bu diz çökme eylemini, içten gelerek yapması ve düşüncelerini kaleme alması günümüzdeki kaos ortamına biraz serinlik getirmiş olmalı.
Ve de en önemlisi, Anıtkabir özel defterine yazdıkları ;
‘’Belçika Krallığı ve silahlı kuvvetleri adına, bu tarihi mekanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarımı sunmaktan onur duyarım. O, Türk halkına güvenli sınırlar, modern bir laik anayasa ve hukukun üstünlüğünü sağlayan büyük bir devlet adamıydı.
Bu büyük başarı sayesinde Türkiye, bölgesel istikrarın temel direği olarak güçlü ve müreffeh bir ülke haline gelmiş ve bu rolünü günümüze kadar sürdürmüştür.’’
Francken, ayrıca Mustafa Kemal Atatürk’ün “dünya çapında nesillere ilham vermeye devam ettiğini” kaydetti.
***
‘’O, Türk halkına güvenli sınırlar, modern bir laik anayasa ve hukukun üstünlüğünü sağlayan büyük bir devlet adamıydı.’’
Ne yazık ki günümüzde birçok şeyin içi boşaltıldığı gibi, laik anayasa, hukukun üstünlüğünü, güçler ayrılığı, sosyal devlet, eşitlik, adalet, demokrasi, cumhuriyet vb. kelimelerin de anlamlarını yitirdiğini gözlemleriz.
Eskiden, ‘Devlet Protokolü’ gereği güzel Ülkeme ayak basan yabancı devlet adamları, ilk önce Anıtkabir’e uğrar sonrasında da resmi görüşmelere başlanırdı.
Tüm protokol unsurları çiğnendiği gibi birçok devlet geleneği de böylece siyasi iktidarın istediği şekle getirildi.
Arap şeyhleri/devlet adamları, sırf Anıtkabir’e gitmemek ve Ata’mızın önünde saygı duruşunda bulunmamak amacıyla, bizler için çok önemli bu protokol eylemi maalesef sonlandırıldı.
***
Anıtkabir’in en önemli bölümü olan Mozole kısmı 42 basamaklı, ortasında hitabet kürsüsünün yer aldığı merdivenlerle çıkılmaktadır.
Mermer kürsünün tören meydan cephesinde Atatürk’ün, ”Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” sözü bulunmaktadır.
Sol cephesinde ‘’Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi‘’ sağ cephesinde ise ‘’10. Yıl Nutku’’ bulunmaktadır.
Bırakınız yabancı devlet adamlarını/şeyhlerini, resmi bayramlarda bile birileri için zorunlu olarak gidilen bir yer haline geldi, ANITKABİR…
Halbuki, ANITKABİR, bizlerin en kutsal vatan toprağımızdır.
Belçika Savunma Bakanına selam olsun.
Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…
Helal olsun Belçika Bakanına. Bizlere örnek oldu.
Evet, Belçika Savunma Bakanina selam olsun.
DÜNYA ALEM SAYGI DUYUYOR, İÇİMİZDEKI LAWRENSLAR ÇOK ÇALIŞIYORLAR.ÜLKEMİZ MADEN YATAĞI OLMASA KİM BİZİM DSĞIMIZLA,ORMSNIMIXLA SUYUMUZLA UĞRAŞSIN BAŞKA MEMLEKET Mİ YOK? ATSTÜRK DAMARLARINIZDAKİ ASİL KAN DERKEN ARTIK KAFANIZI KULLANIN DEMİŞ.
Kaleminize sağlık, güzel bir yazı
Sağol Leyla Arkadaş….
Sevgilo abim, gerçekten birilerinin ders alması gereken bir tablo oldu. Bunu tekrar vurguladigin için tesekkurler. Kalemine sağlık.
Hüseyin Kardesim, çok çok teşekkürler…
Kalemine yüreğine sağlık yazarım.
Çok teşekkürler …
Büyük öndere selam olsun …