İngiltere Kraliyet Nişanı ve papyon + smokin!

A+
A-

‘Bütün Dünya’ dergisinin 2018/08 sayılı basımında Cengiz Özakıncı’nın ve Altemur Kılıç’ın Atatürk’ü Anarken; Hatıralarım ve Endişelerim adlı yazılarını karşı karşıya getirdiğimde tarihimiz açısından pek de onurlu olmayan sembolik görülebilecek ama asla kabul etmediğim, edemeyeceğim uygulamalarla karşı karşıya kaldığımız bir gerçektir.

İlk önce bu İngiltere bağımlılığımızın geçmişine bir  bakar isek;  karşımıza, İngiltere’nin geçmişte iki Osmanlı padişahına vermiş olduğu, İngiltere Kraliyet Nişanı (Garter Haçlı Şövalyesi–Dizbağı Nişanı) hakkında bilgi sahibi olmamız gerekmektedir.

Nedir bu nişan ve kimlere verilmiştir? İngiltere’nin en büyük nişanıdır. Kraliyet Nişanı, İngiltere Krallığı’nın Saint George’a bağlı bir Hristiyan tarikat kutsal simgesidir. İngiltere Kralı’nın davetiyle bu tari­katın ilkelerini benimseyen yöneticiler, siyasiler, törenle Garter Şövalyesi nişanını kuşa­nıyorlardı. Bu nişanın ambleminde “Onun (haçın, hristiyanlığın) kötülüğünü düşünene lanet olsun” yazısı bulunmaktadır. Bu nişanı Halife Sultan Abdülmecid (1856) ve Abdülaziz (1867) almıştır. Bu padişahlarımız, İngiltere’nin siyasi ve ekonomik desteğini alabilmek için -kısacası İngiltere’den borç almak umuduyla- İngiltere Kraliyet Nişanı’nı kuşan­mışlardır.

28.08.1932 tarihli Vakit Gazetesi, Londra muhabirinin gönderdiği bir haberi baş sayfada kırmızı çerçeve içerisinde şöyle duyuruyordu: İngiltere’den Gazi’ye -İngiltere en soylu ve en onurlu rütbesini sunuyor. İngiltere kralı, Kraliyet nişanını, Gazi Mustafa Kemal Hazretleri’ne sunacak. Yine aynı olay, AKŞAM Gazetesi’nin baş sayfasında “İngiliz Kralı, Gazi Hazretleri’ne en büyük nişanı tevcih edecek” başlığıyla yayımlanıyordu.

Kısacası; İngiltere, Gazi Mustafa Kemal’e Kraliyet Şövalyesi (Dizbağı) Nişanı verecek olursa kabul edip etmeyeceğini basın aracılığıyla yoklamış, Atatürk’ün nabzını basın yoluyla ölçmüştür. Bu konu Çankaya’da Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü arasında da görüşülmüş ve ‘Türkiye Cumhurbaşkanı böyle bir nişanı kabul  edemez!’ şeklinde sonuçlandırılmıştır.

Yıllar sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendisine Büyük Şövalye Nişanı takan Kraliçe 2. Elizabeth için verdiği yemekte istemeye istemeye de olsa PAPYON takmış ve de SMOKİN giyerek onunla karşılık olarak kadeh kaldırmıştı. 2008’de, Büyük Şövalye Nişanı takan Abdullah Gül, 2010 yılında da  ayrıca ‘Chatham House’ ile ödüllendirilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan da, 2005 yılında ABD’deki Yahudi kuruluşu olan (ADL) Anti Defamation League’den ‘Cesaret Ödülü’nü almıştır. Bu ödüllerin ne amaçla verildiği, daha doğrusu bizleri yönetenlerin bu ödülleri ne diye kabul ettikleri düşündürücüdür.

Bu, uygun olmayan örneklere karşın Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet döneminde göğsünde yalnızca İstiklal Madalyası taşımış olup, 10 Kasım 1953’te cenazesi Anıtkabir’e götürülürken kortejin en önünde yer alan, işte hep o İstiklal Madalyası’ydı.

Mustafa Kemal Atatürk, yabancı devletlerden, şeyhlerden ödül, nişan kabul etmedi, huzurlarına gitmedi; onlar Atatürk’ün huzuruna geldiler! İngiliz Hükümeti, Krallığın en büyük ödülü ‘Dizbağı Nişanı’nı vermeyi teklif etmişti. O bunu kabul etmedi. Neden kabul etmediğini sorunca, “Kılıç; bu Dizbağı Nişanı, sonra bize ayakbağı olur” demişti! (Atatürk’ü Anarken; Hatıralarım ve Endişelerim… – Altemur KILIÇ)

Güzel ülkemin yöneticilerinin son zamanlarda sık sık dünyanın en büyük finans merkezi İngiltere’nin başkenti Londra’ya gitmeleri beni geçmiş tarihimizi sorgulamaya yönelik günlere götürdü.

Emperyalizmin savunuculuğunu ve yayılmasını hedefleyen ve de uygulayan bu Kraliyet İmparatorluğu’nun, Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki pis ve kirli emelleri maalesef 2020’li yıllara geldiğimiz bu günlerde de ‘finans’ ve benzeri yöntemlerle kuşatma emelleri aynen süregelmektedir. Artık uyanma vakti gelmiştir, uyanmamaya devam etmekte ısrar ettiğimizde lütfen Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış günlerine bir göz atmamız yeterli olacaktır.

Üretmediğimiz ve de eşit paylaşmadığımız müddetçe daha çok İngiltere yollarını arşınlarız!

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 13 Yorum
  1. İdris SEVER dedi ki:

    Yüreğinize sağlık! Bizi o onurlu duruştan bu günlere gelmemize sebep olanlar utansın!

  2. Veli dedi ki:

    Kalemine sağlık üstadım. Yeni bilgiler öğrendim.

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Veli Kardeşim. ..güzel insan …selam ve sevgilerimle…

    2. Tansel Saylı dedi ki:

      Veli Kardeşim. .. güzel kalpli insan… selam olsun…

  3. Tansel Saylı dedi ki:

    İdris Kardeşim… aynı duyguları bende paylaşıyorum. .. teşekkürler. ..

    1. M.Emin Düzgündikiş dedi ki:

      Önemli olan kendi halkının verdiği nişanlardır. Başkalarınin daha sonra kendi çıkarları için verdikleri değildir. Kendi halkından ve duygularından kopuk liderlerinden bir örnek vermişsiniz teşekkürler.

      1. Tansel Saylı dedi ki:

        Çok çok teşekkürler. .. sevgi ve saygılarımla. ..

  4. Zafer Gökalp dedi ki:

    Tansel hocam yüreğinize sağlık .
    Malesef çok hatalar yapılıp ders çıkarmayı da ögrenemiyoruz .
    Yazık ettiler , fakat çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmamız gerekiyor .
    Bu sebep ile izinden gidilecek tek yol Gazi Mustafa Kemal Atatürk tür.
    Nutuk tek başına yeter …okuyana..

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Zafer Kardeşim. .. çok çok teşekkürler. . Tüm dediklerinin altına imzamı attım. .

  5. Arife KOMAN dedi ki:

    “Özgürlük ve Bağımsızlık benim karakterimdir “
    Diyen bir liderden bugünlere, nasıl geldiğimizi bilmemiz gerek. Biz, nerde yanlış yaptık! Dediğimizde, sorunun cevabı gayet basit. BİLMEMEK…öğrenmemek… yapmamız gereken tek şey, bize bırakılan ONURLU BAĞIMSIZLIĞIMIZIN kıymetini bilerek, ona sahip çıkmak ve bunun mücadelesini her şekilde verebilecek gücü sergilemek. Bize, baş eğmemeyi öğreten DÜNYA LİDERİ ATATÜRK’E, saygı…rahmet…minnetle…
    Ellerinize sağlık Tansel Bey. Güzel bir yazı olmuş.

  6. Tansel Saylı dedi ki:

    Arife Hocam… güzel dilekleriniz için teşekkür ediyorum…. Sizinle duyguları paylasiyorum…. Dünya Lideri M.KEMAL ATATURK’ü saygı ve rahmetle anıyoruz. …

  7. Ahmet Çavuşoğlu dedi ki:

    Canım kardeşim, güzel ve bilgi dolu yazıların için teşekkür ederim… Tarihin tekerrür etmesi geçmişten ders alınmamasından kaynaklandığı belirtilmektedir… Aynı hataların tekerrür etmemesi için geçmişimizi unutmamamız gerekmektedir… Yazılarının devam etmesi temennisiyle… Selamlar!

    1. Tansel Saylı dedi ki:

      Ahmet Kardeşim. …çok teşekkürler. .. Ankara’ya selam olsun..

Clicky