Kıymetli okuyucularım ve takipçilerim bu gün sizlere israftan bahsetmek isterim.
İsraf ;sarfetmek yani harcamak anlamındadır. Özel anlamda ise lüzumsuz ve gereksiz yere saçıp savurmak demektir.
İsra Sûresi 29. âyette Yüce Yaradan şöyle buyuruyor”Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma; sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin!”
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) ise :”Akan bir nehrin kenarında dahi olsanız suyu israf etmeyiniz..”
Bu ikisinin arası itidal yani orta yol dediğimiz ölçülü şekilde davranmak gerekir.
Maddi manevi bütün kaynaklarımızı saçıp savurmadan yerli yerinde kullanmak icap eder.
Hal böyleyken maalesef hayat kaynağımız su, ekmek, zaman gibi değerlerimizi hovardaca harcıyoruz.
Bilhassa bu sene içme suyu kaynaklarımız kurak geçen aylar sonucu nerdeyse bitme noktasına geldi, göllerimiz ve nehirlerimiz çekildi.
Çöpe giden ekmekler belki ona ulaşamayan nice yoksulun çöpten sebze ve ekmek toplamaya mecbur bırakıyor.
Oysa “komşusu açken tok yatan bizden değildir. ” Hadis-i şerifi kimilerin dilinde pelesenk olurken komşumuz, mahellelimiz aç mı tok mu?çoğumuzun umurunda bile değil.
Sokak hayvanları bile onlardan şanslı. Hiç olmazsa onları düşünen hayvanseverler var
Bu anlamda kendimi de eleştiriyorum.
Dindarlık sadece namaz, oruç, hac ve zekattan ibaret değildir. İslâm’da bir de amel-i salih denen erdemli davranışlar var ki bunlarda yerine göre ibadet hükmündedir.
Kahvehanelerde, tv,akıllı telefon ve bilgisayar başlarında boşa harcadığımız zamanı toplum yararına faydalı işlerde pekala da değerlendirebiliriz. Sivil toplum örgütlerinde gönüllü olarak görev yapabilir maddi ve manevi destek verebiliriz. Bu işler için illâ varlıklı biri olmamız gerekmez. Helal on liranın , haram yüz liradan daha daha bereketli olduğunu bilenlerdeniz.
Özellikle emekli olduktan sonra dünyadan elini eteğini çekmek yerine hayır işlerine yönelmek zamanını boşa harcamaktan evlâdır.
Hem peygamberimiz demiyor mu ki ” Veren el alan elden üstündür.”diye.
Sözü Yunus Emre’nin bir dörtlüğü ile bitirmek istiyorum.
“Bir miskini gördün ise
Bir eskice verdin ise
Yarın anda karşı gele
Hulle donun biçmiş gibi. “