Siyasetten ve günlük politik kavgalardan uzak sağlık ve huzur içinde bir bayram yaşamayı hakediyor bu millet.
Yeryüzünde hiç bir millette olmayan yardımlaşma ve dayanışma örneği vererek, kol kırılır yen içinde kalır misali bayram yapar insanlarımız. Konu komşu haricinde taa uzak coğrafyalardaki ddindaş ve soydaşlarını da unutmaz. Afrika’dan Türkistan’a kadar elinin ulaştığı her yerde mazlum ve mağdur insanların imdadına yetişir.
Ve bu gün arefe mezarlıklar şimdiden dolup taşar.Sadece yaşayanları değil ebedi âleme göçenleri de unutmaz bu asıl millet. Fatihalar yasinler okur, ecdadının mezarını siler süpürür.
Gitmeye imkan bulamayanlar da uzaktan da olsa dua ve niyazlarını yollar.
Dargın gönüller bayram namazı sonrası dostça ve samimi bir kucaklaşmayla onarılır.
Ev hanımlarının hummalı ev temzilikleri bitmiş, tüm hazırlıklar yapılmış ve eş dost misafir kabule hazır hale gelmiştir.
Aile büyükleri bayramlaşma da ellerini öpecek çocuk ve torunları için bayram harçlıklarını bile hazırlamıştır çoktan.
Şehir hayatına geçileli beri bazı köklü geleneklerimiz unutulmaya yüz tutmuştur. Onlardan bir de bayram günü öğle yemeği ne her evden bir sofra gönderilir ve köy meydanında topluca ayrı gayrı gözetmeden yemek yenirdi. Bu toplumun birlik beraberlik ve dayanışmasının en içten sembolüydü.
Bu asıl milleti tanımayanlar hâlâ bin yıldır huzur içinde yaşanılan bu ülkeye nifak tohumu ekmeye uğraşıyorlar. Beyhude uğraşmayın başaramayacaksınız.
Tüm okuyucularımın mübarek kurban bayramlarını en içten dileklerle kutluyorum.
Sözü C. Sıtkı TARANCI’NIN bir şiiriyle noktalayalım.
Memleket İsterim
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.