Kısa Vadeli Çözümler, Uzun Vadeli Krizler

Yayınlama: 07.05.2025
A+
A-

Türkiye son yıllarda ekonomik istikrarını korumakta giderek zorlanıyor. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, enflasyonun kronik hale gelmesi ve işsizlik oranlarının yüksek seyretmesi, uygulanan ekonomi politikalarının sorgulanmasını gerektiriyor. Ne yazık ki, hükümetin izlediği stratejiler, kalıcı çözümler üretmekten ziyade, kısa vadeli rahatlama sağlamaya odaklanıyor.

Faiz-Enflasyon Kısır Döngüsü

Türkiye’de enflasyonla mücadele için geleneksel olarak faiz artırımı bir araç olarak kullanılırken, son dönemde “faiz sebep, enflasyon sonuç” anlayışıyla tersine politikalara yönelinmesi, ekonomiyi daha da kırılgan hale getirdi. Merkez Bankası’nın politika faizini düşürme ısrarı, TL’nin değer kaybını hızlandırdı ve enflasyonu tırmandırdı. Enflasyonun %60’ları aştığı bir ortamda, vatandaşın alım gücü erirken, üretici maliyetleri de kontrolsüzce arttı.

Döviz Rezervleri ve Kur Politikası

Döviz kurlarını kontrol altında tutmak için yapılan müdahaleler ve swap anlaşmaları, rezervlerin erimesine neden olmuştur. Net rezervlerin negatif seviyelere düşmesi, Türkiye’nin dış şoklara karşı savunmasız kalması anlamına gelmektedir. Üstelik, kur istikrarını sağlamak için yurt içi piyasalara yapılan dolarlı satışlar, sorunu ötelemiş olsa da temel dengesizlikleri çözmemiştir.

Büyüme Modelinin Sürdürülebilir Olmaması

Hükümetin “üretim odaklı büyüme” vurgusuna rağmen, ekonomi halâ inşaat ve tüketim odaklı bir modelle yönetiliyor. Kamu harcamaları ve kredi genişlemesiyle desteklenen büyüme, cari açığı artırıyor ve dış finansman ihtiyacını körüklüyor. Özel sektörün döviz borçluluğunun yüksek olması, küresel likidite daralmalarında risk oluşturuyor.

 

Reform Eksikliği ve Güven Sorunu

Ekonomide yapısal reformların ertelenmesi, yatırımcı güvenini zedeliyor. Yargı bağımsızlığı, mülkiyet hakları ve şeffaflık konularındaki belirsizlikler, uzun vadeli yabancı sermaye girişini engelliyor. Ayrıca, enflasyon hedeflemesi ve bağımsız kurumlar yerine siyasi iradenin doğrudan müdahaleleri, piyasa dinamiklerini bozuyor.

Türkiye’nin ekonomik sorunlarını aşması için acilen:

  • Bağımsız ve bilimsel bir para politikası benimsenmeli, enflasyonla mücadelede faiz artırımı dahil tüm araçlar masaya yatırılmalı.
  • Kamu maliyesi disipline edilmeli, kaynak israfı önlenmeli ve vergi adaleti sağlanmalı.
  • Yapısal reformlar hızlandırılmalı; iş dünyasının önündeki bürokratik engeller kaldırılmalı.
  • Dış politika-ekonomi ilişkisi yeniden gözden geçirilmeli, uluslararası yatırımcıyı ürkütecek adımlardan kaçınılmalı.
  • Kısa vadeli popülist adımlar yerine, uzun soluklu ve rasyonel politikalar izlenmezse, ekonomik krizler kaçınılmaz olacaktır.

Türkiye’nin potansiyeli, doğru yönetişimle ortaya çıkarılmayı bekliyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.