Fenerbahçe gibi Türk sporunun ve Türk milletinin köklü simgelerinden birinin, ABD merkezli Chobani markasıyla sponsorluk anlaşması yapması, milli vicdanımıza vurulmuş ağır bir darbedir.
Bu anlaşmanın taşıdığı sadece ekonomik anlam değil; aynı zamanda siyasi ve ideolojik tehlikelerle dolu olduğu da göz ardı edilmemelidir.
Chobani’nin sahibi Hamdi Ulukaya, bilindiği üzere son yıllarda PKK’yı destekleyen, Türkiye’nin birliğine karşı faaliyetleriyle gündeme gelen ayrılıkçıların finansmanına yakın durduğu iddialarıyla anılan bir isimdir.
Bu gerçek, Fenerbahçe’nin tercihini sadece yanlış değil, adeta milli varlığa karşı kasıtlı bir eylem haline getirmektedir.
Bir Türk kulübünün, kendi milletinin birliğine kast eden, ayrılıkçı unsurlarla ilişkilendirilen bir figürün markasıyla sponsorluk yapması kabul edilemez.
Bu, vatanseverlik ve milli bütünlüğümüz açısından tam anlamıyla bir ihanettir. Fenerbahçe, sadece sahada değil, saha dışında da Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasını savunacak, milli hassasiyetleri ön planda tutacak duruş sergilemek zorundadır.
Bu anlaşma, Fenerbahçe yönetiminin ne denli milli bilinçten uzaklaştığını ve ekonomik çıkarlar uğruna Türkiye’nin temel değerlerini nasıl hiçe saydığını göstermektedir. Türk milletinin birliği, bölünmez bütünlüğü ve milli kimliği söz konusu olduğunda, hiçbir maddi kazanç, bu değerlerin önüne geçemez.
Fenerbahçe ye gönül verenlere çağrımdır: Derhal bu skandal sponsorluk anlaşmasını imzalayan yönetime karşı durun. Aksi takdirde, bu kulübün tarih sahnesindeki itibarı ağır şekilde zarar görecektir.
Ayrıca başta Fenerbahçe taraftarı tepkisini koymalıdır ki; devam edecek olan süreçte başta Galatasaray ve Beşiktaş gibi köklü camiaların ihanet sürecine alet edilerek bu tarz sponsorluklar almasının önüne geçilmelidir.
Koskoca KOÇ grubunun parası yoktu da bu paraya ihtiyaç duyuldu. Burada mesele paranın çok uzağında tamemen ihaneti normalleştirmek.