Cumhuriyetin 100. Yılını idrak etmişiz. Lakin hâlâ sevri , hâlâ 1924 anayasını tartışıyoruz.
Batılı emperyalistlerin yerli uzantıları efendilerinin bin yıllık rüyalarına hizmet ediyorlar. Kırk yıl silahlı mücadele verip binlerce cana mal olmuşların siyasi temsilcileri halkların kardeşliğinden dem vuruyor.
Eskiden yangın olunca Türk Hava kurumu yangın söndürme uçakları müdahale ederdi, şimdi hava kurumunun müdahale edecek uçağı kalmadığını üzülerek öğreniyoruz. Ne acı değil mi organize şekilde memleketin güzelim ormanları yok edilirken içimiz yanarak seyrediyoruz.
Ceza evi yapılacağı müjde olarak veriliyor. Çünkü ceza evleri tıklım tıklım dolu. Bir takım yasal düzenlemelerle adi suçluların topluma tekrar salınması zaten narkozda olan toplumu daha da bitkisel hayata döndürecek.
Ülke suçlular için cennet dürüst ve namuslular için cinnete doğru dolu dizgin gidiyor.
Maden yasası ile zeytinliklerin canına fatiha okuyacağız galiba.
Öbür yandan iklim yasası içerik olarak her ne kadar hoş gözükse de sonuçta bütçedeki açıkları kapayacağı anlaşılıyor.
Asgari Ücretli , dar gelirli ve emekliyi yazmaya elim varmıyor. Ülkenin ekonomi bürokrasisi ile ayrı gezegende yaşadığımızı düşünüyorum.
Siyasi arena’daki kavgaları saymıyorum bile.
Başörtülü kızların yine başörtülü polisler tarafından engellenmesi arada kaynayıp gitti.
Savunma sanayi dışında gönüllere şifa olacak birşey bulabilir miyim diye hafızamı zorlanmaktan yoruldum. Samanlıkta iğne aramak gibi olsa gerek.
Sadece yaşadığım şehirde yüz kırk şirket konkordota ilan etmiş kırk kadarı da mahkemede sırada imiş okuduğum gazete haberinde. Tekstil sektörü ülke dışına kaçıyor.
İşsizlik TÜİK’in güncel verilerine göre 8.2 az bir rakam değil.
Sanal dolandırıcılardan mağdur olmayan neredeyse parmakla sayılacak kadar az insan var. Lakin yasalar caydırıcı olamıyor. Polise gidiyorsun “bundan bir şey çıkmaz” diye baştan savuyorlar.
Öbür yandan kadın cinayetleri vakay-ı âdiyeden oldu. İnsanlar incir çekirdeğini doldurmayan basit nedenlerden dolayı hayatlarını kaybediyor. İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu başka ülke var mı? Merak ediyorum.
Siz benim kim olduğumu biliyormusunuz? Sorusunu sorup çakarlı arabayla fink atan yetkisiz ve ezilmiş egolarını tatmin etmekle meşgul kişilere ayar olmayan var mı acaba?
Memleketin her sorunu çözülmüş gibi hiç gereği yokken charli Hebbo vâri karikatür krizi ile ülke gündemini meşgul eden münasebetsizleri kınıyorum. Bu milletin inançları alay konusu yapılamaz. Hangi dine mensup olursa olsun kutsallar üzerinden mizah üretmek ancak sahibini küçültür.
Yakın geçmişte hem ülkemizde hem de yabancı ülkelerde acı bedeller ödenmiş hassas konularda sorumlu hareket etmek gerekir.
Hasılı velkelam şairin dediği gibi
” Tadı yok sensiz geçen ne baharın ne yazın. “