Politik Su Savaşı…

‘Su gibi Aziz ol’ deriz. Su hayattır. Kur’anı Kerim’de 66 yerde sudan bahsedilir,

Su yaşam iksiridir, hava ve su olmadan yaşanmaz. Ülkeler arasında yapılacak savaşlar, su savaşları olacak!

‘Su savaşları’ dedik ya…

İlk yerli ve milli su savaşını İstanbul’da AK Parti başlattı! Hamidiye Suyu’na adeta bir ceza verircesine tüm resmi kurumlarda satın alınmasını yasakladı. Ve yerine işletmesi Fransızlar’da olan bir su markasının ürünlerinin alımı yapılmaya başlandı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk kaynak suyu Hamidiye Suyu’dur. Hamidiye Suyu Belgrat Ormanı’nda 2. Abdülhamit tarafından bulundu. Hamidiye Suyu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olarak çalışmaktadır. Hamidiye Su Fabrikası’nda günlük iki bin ton su üretimi yapılıyor. Hamidiye Suyu, otuz ülkeye şişelenmiş su ihraç ediyor. Hamidiye Suyu helal su sertifikalıdır.

KAYNAK SULARIMIZ YABANCILARA SATILDI

Bankalarımız, gayrimenkullerimiz, sigortalarımız, telefon operatörlerimiz, fabrikalarımız, limanlarımız ve sonunda kaynak sularımız da yabancı firmaların eline geçti. Türkiye’de üretilen kaynak sularımızın % 66’sı yabancı firmalar tarafından damacana ve şişelemeleri yapılarak iç ve dış piyasalarda satılmaktadır.

Örnek verecek olursak; Türkiye’de en fazla satılan su, Erikli Su’dur. Erikli Su, tek başına % 52 su satış payına ulaşmıştır. Erikli Suları, İsveç menşeli Nestle firması tarafından kardeş firması Nestle Purlife Suyu ile birlikte işletilmektedir. Damla Su, Amerikalı Coca Cola firması tarafından satışa sunulmaktadır. Hayat Su ve Sırma Su, Fransız Danone firmasına ait fabrikalarda üretilmektedir.

Türkiye’de 186 kaynak su fabrikası var. Ancak bu yerli su fabrikalarının iç ve dış piyasalardaki payı sadece % 34 ile sınırlıdır. Milli Emlak’tan kiralanan kaynak su tesisleri sadece noter satışı ile kolay yolla yabancı firmaların eline geçmektedir.

Yerli kaynak su fabrikası sahipleri sadece şirketlerini noterde devrederek kaynak sularımızı yabancı şirketlere peşkeş çekmektedirler. Bu el değiştirmelerden devletimize maddi hiçbir katkı sağlanmamaktadır. Yabancılaşan kaynak sularımız yeniden gözden geçirilmelidir.

HAMİDİYE DEYİNCE HERKES SUSAR

Evet… Hamidiye Suyun sloganı “Hamidiye deyince herkes susar.” Fakat su politikaya alet edilince herkes ‘’Hamidiye’’ diye konuşmaya başladı. Ve de konuşulsun. Böyle rezalet görülmedi. Hani bizde bir atasözü var ya; “Eşeğini dövemeyen semeri döver” diye… Teşbihte hata olmaz, şu anda semer dövülüyor!

Türkiye’de hiç de etik olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Hamidiye Su Fabrikası’nı batırmak kime yarar. Yazık günah değil mi? Taaa Osmanlı’dan miras kalan bu güzelim Hamidiye Su Fabrikası’na nasıl kıyıyorsunuz?

HAMİDİYE SU COŞTU BİR KERE

Kamu kurum ve kuruluşlarının Hamidiye Suya uyguladığı alım satım ambargosu ters tepti. Hamidiye Su, Türkiye’nin her yerinde hiçbir döneminde görmediği ilgiyi gördü ve birden su pazarının en çok satan suları arasına girdi. Hamidiye Su, büyük paralar harcayarak yapamayacağı reklamı yaptı ve bugün Türkiye’de Hamidiye Suyu’nun adını bilmeyen kalmadı. Hamidiye Suları satışını ikiye katladı. İktidar tarafından iş Hamidiye Su ile uğraşmaya kadar geldiyse “iktidarın suyu ısındı’’ demektir.

Gün ola harman ola!