Siyasette biz dili

A+
A-

Türk siyasetinde çok uzun zamandır özlemini çektiğimiz bir dil ve uslüp meselemiz var.
Meclis açılışında sergilenen sıcak ve samimi tablonun keşke realitede de karşılığı olsaydı keşke. Uzun yıllar boyunca karşılıklı ağır hakaretlerin revaçta olduğu bir siyaset ağzı toplumu ötekileştirmeden ve germekten başka bir işe yaramadığı ortada. Hiç mi bir işe yaramadı derseniz siyasi kamplaşmayı ve kendi tabanını konsolide ettiği doğrudur.
Benden sonra tufan, benden olmayanın canı cehenneme söylemleri âdap ve edep açısından
Seviyeyi inanılmaz derecede düşürmüştür.

Oy verelim vermeyelim hiç bir siyasi lider halkına hakaret etme lüksüne sahip değildir. Bulundukları makam ve mevkilere beğenmedikleri insanların oylarıyla gelmişlerdir. O makama geldikten sonra insanlara maraba muamelesi yapmak,tepeden bakmak, söz ve davranışlarla aşağılamak kimseye bir şey kazandırmaz. Ancak kin,nefret ve fitneye sebep olur. Bu ne İslâmi ne de insânidir.
Artık halkımız siyasilerden daha yapıcı, kucaklayıcı ve samimi sözler duymak istiyor.
Üzgünüm ama bir eğitimci bakışıyla değerlendirmek gerekirse yeni yetişen nesillere çok kötü örnek oluyorsunuz.
Sen-ben dili yerine artık biz dili kullanalım. Daha nazik daha kibar sözler sizlere ve topluma çok şey kazandırır. Hepimiz bu milletin birer ferdi ve eşit haklara sahip mensuplarıyız.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır ata sözümüz ne kadar doğru söylenmiş değil mi? Yine atalarımız “bakacağın yüze tükürme .” der.
Biz toplum yararına bir talebi dile getiriyoruz. Şahsımız adına hiç bir beklentimiz yok.
Sözlerimi Yunus Emre’nin bir dörtlüğü ile bitireyim.
“Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim,
Dünya kimseye kalmaz. “

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Clicky