Binlerce yıllık geçmişinin hiçbir döneminde asimilasyon ya da soykırımla anılmamış asil milletimizin tarihi, adli sicili kabarık emperyalistlerin çirkin iftiralarıyla kirletilemeyecek kadar tertemizdir. Türk milleti asildir, soykırım yapmaz. Bunu Malazgirt’te, Kudüs’ün fethinde, Balkanlarda, Kafkaslarda, İstanbul ve Trabzon’un fethinde görebilirsiniz.
***
106 yıl önceki bir olay, Türkiye’yi uluslararası alanda baskılamak için siyasi malzeme olarak kullanılmaktadır. Biz Dünya’ya doğrusunu anlatana kadar bu konular karşımıza gelmeye devam edecek. Tarihi olmayan ve katliamlarla kurulan ABD bizim müttefikimiz olamaz. Siyaseten de olsa artık “stratejik ortak” gibi hiçbir geçerliliği olmayan ifadeleri kullanmayalım.
Kızılderilileri katleden, Irak’ta ve Vietnam’da milyonlarca cana mal olan ve Japonya’ya 2 atom bombası atan bir ülkenin başkanı Türkiye’ye soykırım suçlaması yapamaz!!!
Biz de bir şeyi yapmıyoruz, eksik veya yanlış yapıyoruz. Her olay olduktan sonra tepki göstermeyi bırakmalıyız. Bu çalışmaları daha önce yapmalıydık.
***
Bu konuyu diplomatlarımız çok iyi çalışmalı, kamu diplomasisi yapmalı, bulundukları ülkelerin kamuoyunda daha önceden doğrular anlatılmalı, Türkiye’deki büyükelçiliklere anlatmalı, ayrıca medya, sivil toplum ve akademisyenlerimiz de kendi mecralarında bu çalışmayı yapmalı. Uluslararası lobicilik yapmalıyız. 24 Nisan 1915 olaylarının yapılan ihanete karşı, zorunlu bir göç “tehcir” olduğunu tarihi gerçekleri ile anlatmalıyız.
Bir diğer konu ise, içeride o kadar gereksiz tartışmalarla uğraşıyor ve güç kaybediyoruz ki bu konuları ülke gündemine bile getirmiyoruz. Dünya gündeminden kopuyor ve kısır bir çekişmenin içerisine giriyoruz. Her yıl karşımıza gelen bir konu, doğrusunu anlatmadığımız için her yıl karşımıza gelmeye devam edecek.
***
Daha önce, Fransa’nın Cezayir’de ve Afrika’da yaptıkları katliamları ve ABD’nin Kızılderili ve Vietnam katliamını, Japonya’ya attığı atom bombası katliamını biz de TBMM’de soykırım olarak kabul edelim. İncirlik ve Kürecik üssü kapatılmalı. Artık uzun vadeli plan dahilinde uygulamaya geçmeliyiz.
Sözde soykırımı tanıyan ülkeler; ABD, Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay. Bu nedenle uluslararası diploması hamlesi yapmalıyız.
***
Ayrıca, sadece bir gün için değil, atılacak bütün adımlar bütün boyutlarıyla değerlendirilip, uzun bir zaman diliminde stratejik bir plan dahilinde uygulamaya geçirmeliyiz. Bu şekilde sözde iddialar, emperyalist sömürü sistemi tarafından siyasi malzeme olarak kullanılmakta, Ermenilere ve Ermenistan’a hiç bir fayda sağlamayacağını, bu oyuna gelmemelerini de özellikle ifade etmeliyiz.