Turnusol kağıdı

1999 ‘da koalisyon ortaklığı döneminde iktidarın artıları DSP’ye eksileri ise MHP ‘ye yazılmış ve 2002 seçimlerinde yaşanan sıkıntılatın ve batırılan bankaların bedeli olarak koalisyon ortakları meclis dışında kalmıştı.

Şimdi daha önce denenmiş,başarısız olmuş ve yedi yüzden fazla asker polis ve güvenlik görevimizin şehadetine sebep olmuş açılımın yeni versiyonu piyasaya sürülmüştür.
Zamanlama o kadar manidar ki gazi meclisin yasama yılı açılışında Türkçü ve Milliyetçi bir parti lideri tarafından söylettirilmiştir. Ancak bizler biraz sabırsızlığımızdan olacak ki hemen tepki göstermeye meyilliyiz. Bunda da geçmiş deneyimlerin etkisi olduğu gerçek.
Türk Milliyetçileri için devlet, vatan, millet ve bayrak vazgeçilmezdir. Onlara halel gelmemesi adına gösterilen tepkileri anlayışla karşılamak gerekir.
Sayın Bahçeli’nin bu çıkışı ile malum örgütün amacı ve niyeti ile kimlere hizmet ettikleri turnusol kağıdı gibi tüm çıplaklığı ile gün yüzüne çıkması ve gerçekten barış isteyip istemediklerini ortaya koyacaktır. Bekle ve gör diyerek olup biteni izleyeceğiz.

Endişemiz yarın bir gün bu proje de başarısız olursa geçmişte örneğini gördüğümüz gibi fatura doğrudan Türk milliyetçilerine kesilecektir.
Edindiğimiz intiba şudur bu proje 2023 yılı haziranından beri üzerinde çalışılmış ve gelecek beş yıl içinde tamamlanacaktır. En ince detaya kadar süreçler belirlenmiştir. Zaten hareket kaabiliyetini yitirmiş olan örgütü terörist başının çağrısı ile feshetmesi ile güya ülkeye barış ve huzur gelmiş güllük gülistanlık olacakmış gibi basın yayın yoluyla millet ikna edilecek,yazar çizerlerce de yüksek sesle kamuoyu oluşturulacak aksi halde kandırıldık bizim kabahatimiz yoktu denilecek.
Barış elbette arzulanan bir şey ancak ülkedeki barışı bozan Türk milleti değil. Sözü geçen örgütün Kürtlerin hak ve hukuku için mücadele ettikleri şu ana kadar vaki değildir. Daha ziyade emperyalist güçlerin çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri bilinen bir durum. Hatta meclisteki temsilcilerinin ifadesiyle İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiği ortadadır. Aynı oyunu kuzey Irak’ta yapılan ve akâmete uğrayan referandum sonrası meydanlara sallanan İsrail bayrakları ile de gördük. Daha dün denecek kadar kısa süre önce Kürt aydınları ike israillilerin çeşitli toplantılar yaptıkları malumdur.
Korkarım ki toplum mühendisliği yoluyla Türk milleti kendi vatanında mülteci durumuna düşünülmektedir istenmektedir.
Bu ve benzeri kaygılarımızı giderecek herhangi bir teminat yoktur. Hani seksenlerde banker furyası zamanında meşhur bir söz vardı. “Güvencemiz semiramis hanım” Milletin gönlünü rahatlatacak herhangi bir eylem ve söylem mevcut değildir.
Madem böyle bir niyetiniz var bunu geniş bir halk mutabakatıyla bütün paydaşların onayı ile yapalım.Ben yaptım oldu mantığı ile yapılır belki ama kalıcı olmaz. Önü arkası iyi hesaplanmalı. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz derler.