Ümit Özdağ: Öcalan için tutsak mı?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile başlatılan Çözüm süreci uçin durduk yerde hukuksuz Silivri Cezaevine konuldu. Çünkü Ümit Özdağ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Terörist PKK’nın Siyasi kolu DEM Parti ile başlattığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kontrolünde devam eden Çözüm Sürecine karşı çıktı. Ve bu “SÜRECİ BALTALAYACAĞIM” dedi. Bu süreci “BALTALAMAK” için Mitingler başlattı. Mitinglerde büyük kalabalıklar oluşunca Cumhur İttifakı ortakları Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan ve MHP Ganel Başkanı Bahçeli panikledi. Geniş halk kesimlerini yaptığı Mitinglerde uyaran konu hakkında bilği veren ve Medya’ya verdiği beyanatlarla halkın Çözüm sürecinin ne kadar yanlış olduğunu anlatan Özdağ’ın sesini kesmek gerekiyordu.

Bu da ancak Ümit Özdağ’ı Hukuk yolu kullanılarak meşrulaştırıp yapılabilirdi. Ardından Silivri Cezaevine atmakla mümkün dü ve öyle de yapıldı. Ümit Özdağ önce Cumhurbaşkanına hakaretten bir gece yarısı Restaurantta yemek yerken göz altına alındı. Ankara’dan Polis Otosu ile karadan 190 kilometre süratle İstanbul’a götürüldü. Aslında Ümit Özdağ için göz altı kararı Antalya’da yaptığı konuşmada için verilmişti. Özdağ ya suçun işlendiği iddia edilen Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı veya hem şikayet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem de şüpheli Özdağ’ın ikametgahı olan Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından gözaltı soruşturması yapılmalıydı. Ancak Hukuk zorlararak ard arda yaptığı soruşturmalarla adeta Türkiye Başsavcılığı hüviyetine giren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı yaptı. İstanbul Başsavcısı Özdağ’ın tututlanması ile ilgili iddanameyi hazırladı. Mahkemeye sundu Mahkeme Hakimi Özdağ’ın tutuklanmasına karar verdi.

Özdağ Silivri Cezaevine konuldu. Ve Çözüm Sürecinin yürütülkezindeki en büyük engelden Cumhur İttifakı ortakları kurtuldu. Şimdi gelelim Özdağ için uygulanan düşman Hukukunun uygulanmasındaki son duruma. Normal Hukuk kuralına göre bir tutuklunun tutukluluk hali Mahkeme tarafından bir ay sonra gözden geçirilir. Tututlu Şüpheli Sanığın Ya tututluluk halinin devamına veya tahliyesine karar verilir. Bunun tarihi de Özdağı’ın tutuklanma kararına göre 19 Şubat gününe denk geliyor. Özdağ’ın Avukatları Cumhuriyet Başsavcılığı kalemi ile görüştüklerinde 19 Şubat’ta Özdağ’ın Duruşmasının yapılacağını öğreniyorlar. Buna göre Ankare’dan Eskanbula’ a gelecek olan müdafi Avukatları hazırlık yapıyorlar. Fakat o da ne? Yangından mal kaçırır gibi Duruşma günü bir gün önceye alınıp Avukatların duruşma gününe katılmasını önlemek için Duruşma Tekbis ile Özdağ’a 18 Şubat’ta alalacale bir duruşma yapılıp tutukluluğun devamı kararı veriliyor. Burada amaç tahminimce Ankara’dan İstanbul’a galecek olan Müdüfi Avukatların Duruşmaya girmesini önlemek için Avukatlarırın Dosya’daki iddiaları çürütecek belga ve bilgilerin Mahkemeye sunmalarının önüne geçildi. Hem de Zafer Partililerin 19 Şubat günü Adliye önünde büyük bir kalabalık toplamamarını önlemek için yapılmıştır.

Hukuk bir gün herkese lazım olacak? Dünün Fetö ile iltisaklı Savcı ve Hakimleri nerede? Düzmece Erganekon ve Balyoz sürecinde karar veren Hakim ve Savcılar nerede? Hukuku eğip bükmeden, Hukukun arkasından dolanmadan Hakim ve Savcılarımız Türk Milleti adına objektif ve vicdanları ile karar vermelidirler. Hukuk bir Tiyatro oyunu değildir. Hakimler ve Savcılar Anayasa ve Kanunlarımıza uygun görevlerini yapmalıdır. Hiçbir kişi ve hiçbir zümre Hukukun önüne geçip Hakim ve Savılarımıza Hukuk dşıı uygulama yaptırmamalıdır. Hukuk okumuş biri olarak bütün Savcılarımıza ve Hakimlerimize kanunlarımızı adil şekilde vicdanları ile baş başa kalarak uygulamalarını canı gönüldan diliyorum. “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” yazısı Adliye Saraylarına ve Duruşmaların yapıldığı Mahkemelerde Duruşma Salonlarına laf olsun diye asılmadı. Hakim ve Savcılar buna “TÜRK MİLLETİ” adına uysun yeter.