Zafer Partisi, Türk siyasetinde kısa sürede dikkat çekmeyi başarmış bir aktör. Özellikle göç politikaları ve milli güvenlik eksenli söylemleriyle kamuoyunda geniş bir karşılık buldu.
Ancak son seçim sonuçları, partinin kamuoyundaki görünürlüğü ile oy oranları arasında belirgin bir uçurum olduğunu ortaya koyuyor.
Tüm bu faktörler partinin %10-12 bandında bir potansiyele sahip olabileceğini gösterirken, son seçimlerde alınan oy %2-3 seviyelerinde kaldı.
Bu fark, partinin sahada yeterince güçlü bir teşkilatlanma ve örgütlenme kuramadığını net biçimde ortaya koyuyor.
Siyasi partilerde oyların sandığa dönüşmesini sağlayan en kritik unsur saha örgütlenmesidir. Zafer Partisi’nin ise burada ciddi zaafları göze çarpıyor:
Sonuç olarak, sosyal medyada görünür olan destek, sandığa taşınamıyor. Bir başka deyişle “dijital ilgi” ile “seçim performansı” arasında ciddi bir kopukluk bulunuyor.
Zafer Partisi’nin bu potansiyeli gerçeğe dönüştürebilmesi için:
Siyaset, sosyal medya etkileşimleriyle değil; kapı kapı yapılan ziyaretler, mahallelerde kurulan ilişkiler ve yerelde hissedilen varlıkla kazanılır.
Eğer Zafer Partisi bu teşkilatlanma sorununu çözmezse, yüksek potansiyeline rağmen “sosyal medya partisi” olmaktan öteye geçemeyecek.
SAYGI ve SEVGİ İLE.