”Milli mücadele, bir vatan ve onun üzerinde bağımsız yaşama için verilmekteydi. Vatanın her köşesine ayak basmış ya da basmak isteyen düşmanın amacı, Türk ve Müslüman varlığını baltalamak, yok etmekti. Öyleyse Türkler için filan ya da falan cephe olamazdı. Düşman hangi vatan parçasında bulunursa bulunsun Türkler için cephe tekti: Vatan Cephesi!” (1)
Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere güzel ülkemin bağımsızlık süreci öncesi durumu bu haldedir.
Yokluklarla mücadele eden Türk Milleti’nin tüm arzusunu rahmetli Turgut Özakman, şu şekilde belirtmiştir;
Milli Ant’ın özü şudur: “Bölünmez, bağımsız, hür ve çağdaş bir Türkiye!” (2)
Sakarya Meydan Muharebesi ile başlayıp, Kocatepe’de kahramanca şahlanışla emperyalizme karşı topyekün verilen savaş, 9 Eylül 1922’de İzmir’de zaferle sonuçlandırıldı.
22 gün 22 gece kahramanca yapılan savunma ile Sakarya Meydan Muharebesi sonrası emperyalizm, bozguna uğratıldı.
Lütfen düşünelim… Üzerinde askeri botu, elbisesi, tabağında bazen buğday çorbası, bazen üzüm hoşafı ve buğday ekmeğinden başka yiyeceği olmayan bir güçten, kahramanca ölüm pahasına yurdu savunmak yüceliğine erişen tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.
Güzel ülkem, birilerinin söylemleri gereği kolay kazanılmadı. 15 yaşında evladını gözü yaşlı askere gönderen, askeri için cepheye silah taşıyan o kutsal analarımız hiç unutulur mu.?
Emperyalizme karşı verdiğimiz savaşın ilk ayakları Polatlı ve çevresinde filizlendi. Ne zaman Ankara’ya gitsem, Polatlı’dan geçerken tarihi saygı ve sevgim her daim yoğunlaşır.
Mustafa Kemal Paşamız’ın askeri dehası ve kahraman silah arkadaşlarının birlikteliğiyle, Yunan ordusunun işini Polatlı’da bitirip, son süngü Afyon/Kocatepe’de vurulmuştur.
22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi başarı ile sonuçlanıp, Anadolumuz tekrar Türk milletinin yurdu olmuştur.
Bu şanlı tarihimizin 100. Yılı kutlu olsun…
Duatepe/Polatlı, Kurtuluş Savaşı’mızın başladığı Sakarya Meydan Muharebesi’nin yapıldığı son savunma hattıdır.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızda, Yunan ordusunun Anadolu’da çekilmesinin başladığı ilk yerdir. Ayrıca, ölüm kalım savaşının yapıldığı tarihi kutsallığın simgesidir.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’in 10 Eylül 1921 tarihinde başlattığı karşı taarruzla düşmandan geri alınan ilk tepe olması sebebiyle bizler için çok önemlidir.
Duatepe, Gazi Mustafa Kemal’in attan düşmesi sonucu kaburga kemiklerinin kırılmasına rağmen ordusunun başında mücadeleye devam ederek, azim ve onur mücadelesinin verildiği yer olarak da tarihi önemini devam ettirmektedir.
Sakarya Meydan Muharebesi, çok fazla subay kaybı/vefatı sebebiyle ‘’Subay Muharebesi’’ olarak da anıldı. Bu savaştan sonra Başkomutan Mustafa Kemal’e, 19 Eylül 1921’de ‘Mareşallik ve Gazi’ ünvanı verildi.
Mustafa Kemal Paşa’nın deyimi ile Sakarya Meydan Muharebesi, “Büyük Kanlı Savaş” olmuştur. Bu savaş kazanılmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olamazdı… Maalesef, halen bu gerçeği kabullenmeyen, kabul etmek istemeyen insanların olması çok acıdır.
Beni üzen önemli nokta, bizlerin doğuş mücadelesi olan 30 Ağustos Zafer Bayramımızın kutlanmasında yıllardır, iktidarın yeterli desteği vermediğidir. Çeşitli bahanelerle, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı gerektiği özen ve anlamda kutlamayan zihniyeti biliyoruz.
Bizler, birçok kez bu bayram kutlamaları gereğince Afyon/Kocatepe’ye, Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubemiz ile gittik. Kocatepe’nin ayazını ve soğuğunu çok iyi biliriz. Ülkemizi kahramanca savunan Mehmetçiğimizin yaşadığı tüm olumsuzlukları yerinde hissetmişizdir.
30 Ağustos zaferi, yokluklar içinde sadece ölümü düşünen Mehmetçiğimizin öncülüğünde Türk milletinin varlık/yokluk mücadelesidir.
Ayrıca, bu zaferimiz, “Tam Bağımsız Türkiye” için dünyaya örnek “Anti-Emperyalist” bir mücadele olmuştur.
Birinci ve İkinci İnönü savaşlarında tarihi yenilgiye uğrayan Yunanlıların, Sakarya Meydan Muharebesi ile tüm Anadolu’yu sahiplenme arzu ve istekleri tarihe gömülmüştür.
İngiliz Başbakan Lloyd George’nin şu sözü, emperyalizmin emellerini ortaya koymaktadır ve güzel ülkemdeki, Mustafa Kemal Atatürk karşıtlarına zoraki güç vermektedir.
“Bir Türk zaferi hepsinde bağımsızlık hevesi uyandırabilir. Dağılmamak için Mustafa Kemal’i mutlaka ezmek zorundayız. Bunun için Yunan ordusuna güveniyordum. Hükümetim o orduyu donatmış, ayrıca da 16 milyon sterlin yardım yapmıştı.”
Başka söze gerek var mı?
Milli Kurtuluş Savaşımızın her aşaması vatanseverlik ve kahramanlık destanlarıyla dolu 30 Ağustos Zaferi’ni, ayrım gözetmeksizin birlik ve beraberlik içerisinde coşku ile kutlamalıyız. Bu zafer tüm dünyaya, ”TÜRK MİLLETİ BAĞIMSIZDIR ve BAĞIMSIZ KALACAKTIR” temasının vurgulandığı özel ve kutsal bir gündür.
Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…
——
Kaynak:
(1) Nurettin Gülmez/ Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’da Yenigün/ Atatürk Araştırma Merkezi
(2) Turgut Özakman/Şu Çılgın Türkler/ BİLGİ Yayınevi
Duygu,düşünce ve değerlendirmeden dolayı kutluyorum.Benim CAN kardeşim.Senin gibi yüreklerin çoğalması dileklerimle Selamlıyorum.
Veysel Abim…çok teşekkürler, saugı ve sevgilerimle….
Veysel Abim, çok teşekkürler…
Teşekkürler yoldaşım. Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!
Tam Bağımsız Türkiye….
Tam Bağımsız Türkiye…..
Elinize, gönlünüze sağlık. Çok selamlar, saygılar…
İdris Kardeşim… Teşekkürler….
İdris Kardeşim, teşekkürler…
Yazarım, 30 Ağustos Zafer Bayramımızın ışığında yazınız için tebriklerimi sunarım. Yeni yazılarınızı bu yazınız gibi heyecanla bekliyorum. Zafer Bayramımız kutlu olsun.
İdris Kardeşim… Teşekkürler….
Emeğinize yüreğinize sağlık bayramımız kutlu olsun
Tam Bağımsız Türkiye….
Teşekkürler….
Ece’cigim, teşekkürler….