Kıymetli okuyucularım size bu gün farklı bir portre tanıtmaya çalışacağım. Ülkemizde her alanda olduğu gibi şiir ve edebiyat alanında da erkek egemen bir toplum yapısına sahibiz.
Ege yöremizde yaşayan halk deyimiyle Anadolu irfanına sahip, şiirlerini beğenerek okuduğum deyim yerindeyse feleğin çemberinden geçmiş bir kadın şarimizi kendi kaleminden takdim edeceğim.
Ünlü olmadığı için hakettiği değeri ve itibarı görememiş bir şairdir Ayşe ZENGİNOĞLU’nun Gül Damlaları isimli bir de şiir kitabı mevcuttur.
Şair Ayşe zenginoğlu
Izmır ödemiş kaymakçı mahallesinde 1964 yılında dünyaya geldi.
Kaymakçı şehit öğretmen lokman çeker ilkokulu ve ortaokulu öğretmen amcam Ali baran okuttu.
Yedi yaşında annemi kaybettim babannem ve ananem bakıp büyüttüler.
Annemin ölümünden sonra babam benimle ilgilenmedi
Ananemin yanında çok zor şartlar altında geçti..
Okumayı çok seviyordum mehmet amcam ve ali amcam gibi bir öğretmen olma hayalim vardı..
Şiirleri tutkum on yaşında başladı.
Şiir ve kompozisyon yarışmalarında birinci seçilirdim
Çok duygusal içine kapalı bir çocuktum acılarımı sadece şiirler yazarak unutmaya çalışırdım..
Okumamı hep engel oldular neymiş kız çocukları okula gitmezmiş.
16,yasında gelin ettiler
Ve asla şiir yazmaktan geri kalmadım..
Bir gün şair olacağıma emindim
Şu an iki Antolojim
Ve gül damlaları isimli şiir kitabım var..
Çok şükür insan isterse herşeyi başarır.
Herşeyin üstesin den gelebilir .
Hayatta en güzel şey başarılı olmaktır..
O yüzden bütün çocuklar okusun cahil kalmasınlar hele ki kız çocukları asla ihmal edilmemelidir..
O ESKi GÜNLER
Emektar dedeler nineler vardı
Köyümün dağını taşın özledim
Birbirine bağlı haneler vardı
Köyümün dağını taşın özledim
Analar erkenden ocak yakardı
Kimisi tarlaya tohum ekerdi
Yaşlılarda torunları bakardı
Köyümün dağını taşın özledim
Çobanın kavalı yürek dağlardı
Sevdaya düşenler gizli ağlardı
Kimi hasretinden kara bağlardı
Köyümün dağını taşın özledim
Komşular toplanır oya yapardı
Lambanın fitili erir kopardı
Büyüklerde küçüklere siperdi
Köyümün dağını taşın özledim
Sabah olur herkes gider işine
Sevdalıydı toprağına taşına
Doyum olmaz idi tatlı aşına
Köyümün dağını taşın özledim
Sobanın üstünde çayın kokusu
Gizemliydi o evlerin dokusu
Masal vakti çocukların uykusu
Köyümün dağını taşın özledim
Ayrı garı yoktu birlik var idi
Bu birlikten doğan dirlik var idi
Ayaklarda lastik terlik var idi
Köyümün dağını taşın özledim
Kapılar kapanmaz açık kalırdı
Konu komşu her vakitte gelirdi
Büyük küçük birbirini bilirdi
Köyümün dağını taşın özledim
Özgürce oynardık özgür koşardık
Bir arada kaynaşırdık taşardık
Köyümüzde mutlu mesut yaşardık
Köyümün dağını taşın özledim
Hatıralar kulağımda çınlanır
Hasret vurur ciğerlerim kanlanır
Anılarım gözlerimde canlanır
Köyümün dağını taşın özledim
Ayşem der kalmışım çaresiz yurtsuz
Gençlerimiz yarinlardan umutsuz
Giden gelmedi gelende hep mutsuz
Köyümün dağını taşın özledim
Kul Ayşe,,,,,