Aşağı yukarı ön yıl kadar önceydi. Bir vesile ile serhat şehrimiz Edirne’ye yolumuz düşmüştü. Şehri gezdiren rehberimiz bizi bir Han’a götürdü ve meşhur “Yol Geçen Han”ının burası olduğunu ve neden o isim verildiğini anlattı. İmparatorluk zamanında Anadolu’dan Rumeli’ye ticaret için giden kervanlar orda mola verirmiş. Handa üç gün misafir edilir,yeme içme ve hayvanların beslenmesi dahil ücretsiz hizmet verilirmiş. Üç günü aşan konaklamalar ücrete tabi imiş.
Bizim geleneklerimizde de misafirlik üç gündür. Ecdad da bu usule uymuş.
Osmanlı torunu olduğunu iddia edenler ne hikmetse bu usulü gözardı ediyorlar. Bu fakir halkın boğazından keserek milyonlarca sığınmacıyı ülkeye doldurmak pek inanç ve gelenekle alakalı görünmüyor. Vay efendim bunların parasını Avrupa Birliği ödüyor demek kolaycılıktır. Avrupa Birliği ne kadarını ödüyor bu konuda herhangi bir bilgi var mı? Avrupanın hatırına kendi vatanımızı harap etmeye mecbur muyuz? Bekçiliğini yaptığımız Avrupa değil mi bize Sevr’i dayatan, bölücü örgütü besleyen?
Benim için birinci öncelik kendi vatanım ve insanlarımdır. Gerisi lafı güzaf.
Sadece Suriyeli olsa neyse dünyanın dört bir yanından akın akın hala gelmeye devam ediyorlar. Bu işin tadı tuzu kalmadı.
Toplumun nüfus yapısı bozularak adı konulmamış bir işgal hareketi yaşanmaktadır. Dünyada pek örneği yok. Ümmet lafının arkasına saklanmak pek mantıklı bir izah değildir.
Vatandaş olarak bir kere daha soruyorum. Bu kadar mülteci ne için ülkede tutulmaktadır?
Savaş diyorsanız ,savaş bitmiş katil Esed af ilan etmiştir.
Yetişmiş evlatlarımız kendi vatanında ikbal görmediği için yurt dışına yönelmiş, evlilikler ertelenmiş, nüfus artış hızı düşmüştür.
Bu durum kolay telafi edilecek bir şey değil yakın gelecekte büyük bir çöküşün habercisidir.
Vatanını, milletini seven politikacılara sesleniyorum. Bu vebal sizin yedi sülalenize yeter.
Sığınmacıların kalıp kalmaması derhal referanduma sunulmalı. Madem millet iradesini önemsiyorsunuz buyurun son sözü millet söylesin.
Tarihte Sümerlerin o muhteşem uygarlığı da aynı şekilde tarihe gömülmüştür. İbret alınmazsa tarih tekerrür edecektir. Okuyan yazan ve düşünen ülke aydınlarının seslerini yükseltmeleri lazım. Bir takım mensubiyetler veya menfaatler gözetilerek susarsanız yarın konuşmaya hakkınız olmaz hatta sizi konuşturmazlar bile.
Söylesem faydası yok, sussam gönül razı değil.