Günümüzden yaklaşık on bin yıl öncesine kadar dağ bayır, dere tepe gezen, avcılık yapan, orman meyvelerini toplayarak beslenen insanoğlu ne olmuşsa olmuş, bu şekilde yaşamaktan bıkıp yerleşik hayatı tercih etmeye başlamış. Tarım devrimi diye adlandırılan döneme geçerek başta buğday olmak üzere tahıl yetiştirmeye başlamış. Tahıl beslenmede ilk sıraya yerleştikten sonra insanlar daha önce hiç bilmedikleri sağlık sorunlarıyla karşılaşmaya başlamışlar.
Günümüzde de devam eden bu sağlık sorunlarının nedeni, buğdayda ve başka tahıllarda bulunan glüten isimli proteine insan vücudunun genetik uyum sağlayamamış olmasıdır. Milyonlarca yılın yanında onbin yıl genetik uyum sağlamak için yeterli bir süre olmadığı için her yabancı ve zararlı maddeye karşı olduğu gibi glüten isimli bu maddeye de insan vücudu reaksiyon göstermektedir.
Glüten aşırı duyarlılığının toplumda ne sıklıkta görüldüğüne dair bir çalışma olmasa da bu oranın % 10 -15 kadar olduğu tahmin edilmekte. Hatta bazı uzmanlara göre toplumun en az yarısında glüten aşırı duyarlılığı vardır.
Glüten aşırı duyarlılığı ve çölyak hastalığı aynı anlama gelmez. Çölyak hastalığı çok daha ağır seyreden, sindirim sistemini hasara uğratan bir tür bağışıklık sistemi hastalığıdır. Tahminen toplumun yüzde birinde bu hastalık vardır.
Glüten aşırı duyarlılığı bazen buğday alerjisi kavramı ile de karıştırılır. Oysa buğday alerjisi nefes darlığı ve bilinç bulanıklığına yol açabilen, hatta yaşamı tehdit edebilen çok ağır bir tablodur.
Glüten içeren gıda aldıktan sonra ortaya çıkabilen aşırı duyarlılık belirtilerine örnekler vermek istiyorum.
Aşağıda sıralamış olduğum belirtilerin hepsi birden değil, bir kaçı birlikte de olabilir:
Bir kişide glüten aşırı duyarlılığını anlamak için öncelikle daha ciddi iki hastalık olan Çölyak hastalığı ve buğday alerjisinin olup olmadığını anlamak üzere tetkik yapmak gerekir.
Glüten aşırı duyarlılığı tanısı koymaya yarayan bir tetkik yoktur. Bu durumda izlenmesi gereken en doğru yöntem glüten içeren gıda maddelerini azaltmak ya da diyetten tamamen çıkarmak, yakınmaların azalıp azalmadığını izlemektir.
Glüten aşırı duyarlılığının belirtileri birçok hastalığın belirtilerine benzediği için ayırıcı tanının dikkatle yapılması gerekir.
Glüten aşırı duyarlılığı olmayan kişilerin tam tahıl tüketmekten kaçınmalarının bilimsel bir dayanağı yoktur. Aksine, beslenmede tam tahılın değeri ciddi bilimsel çalışmalarla desteklenmektedir. Karbonhidratsız bir beslenme asla önerilemez. Günlük ortalama kalorinin % 50 -55 kadarının, içinde tam tahılın da olduğu karbonhidratlı besinlerden alınması en sağlıklı seçenektir.
Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle…