İşimiz kırık, halimiz yaman

Yayınlama: 10.05.2025
A+
A-

Anadolu irfanında herşeyi hayra yormak vardır.
Ne olursa olsun bunda da bir hayır vardır derler. Rüya bile görseler hayra yorarlar.
Biz de bardağın dolu tarafından bakmaya ve iyimser olmaya çalışıyoruz ancak olup bitenler bütün bu düşüncelerimizi silip süpürüyor.
Ahlaki çöküntü her alanda kendini hissettiriyor.

Sabah kuşağı proğramları Dallas’a rahmet okutuyor. Sosyal medya ona keza. Sadece beşeri ilişkilerimizi değil hayatın tüm boyutlarında ahlâki erozyonu korkunç boyutlarda tetikliyor. Yaptırıma gelince muhalif düşünenler adaletin radarına giriyor.
Yandaş trollere her türlü atış serbest. İtibar suikastı had safhada. Birilerine mübah olan diğerlerine günah sayılıyor.
Ekonomide eğer kara delikler olmamış olsaydı bu gün 2005 lerde hedeflenen kişi başı 24.000 dolar milli gelir hedefi çoktan aşılmış olurdu.
Çalışanlarımız ve emeklilerimiz insan onuruna yakışır bir refah seviyesine çıkardı. Mülteci cenneti yapılan ülkemizin demografik yapısı alarm verme noktasına süratle gitmekte. Yakın bir gelecekte azınlık durumuna düşmemiz gayet muhtemel.

Eğitimde 136 ülke arasında 106.sıralarda olmamız özel bir çalışmanım ürünü. Düşünsenize 177 üniversitemizden 68 rektörümüzün bir tek uluslararası makalesi yok. Ne kadar acı değil mi. Üniversiteler bilim üretmezse ülke nasıl gelişecek?
Yeni seçilen papanın kaç üniversite bitirdiği ve altı yabancı dil bildiğini okuyunca darısı Arapça bilmeyen diyanet işlerine diyesim geliyor.
Biz gelişmeyi betonla ölçmeye devam edelim.
Katma değer üretmek varken madenlerimizi uluslararası şirketler çıkarmaya devam etsin.
Lozanın gizli maddesi yalanı çoktan çökmüştür. Yalan da olsa birileri cumhuriyete ve kurucusuna sövmek için feslinin yalanına sarılmakta hiçbir sakınca görmemiştir. Eski meclis başkanı Mustafa Şentop bile Lozan’da gizli madde olmadığını söylemesine rağmen.
Hükmü karakuşi kıvamında yargımızın evlere şenlik kamu vicdanıyla alakasız içtihatları yapılan anketlerde güven endeksi diplere oturmuş vaziyette. Adalet mülkün temeli değil iktidarın sopası olmuştur.

Kamuda yandaşlar dışındakilere hayat hakkı tanımama en son proje okulları olayında bir kere daha tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıkmıştır.
Düne kadar tarım ürünü ihraç ettiğimiz ülkelerden gıda ithal ediyor olmamız, toprağa küsen çiftçimizin topraktan kaçması çok önemli bir milli meseledir.
Son zamanlarda C. Başkanından duyup kulağımıza hoş gelen iki cümle var ki akl-ı Selim’in sesidir.
Evlenmeleri kolaylaştıralım çağrısı diğeri
Kamplaşmaları bırakıp kucaklaşmayı tavsiye etmesi.
Kıbrıs konusunda kardeş Türk cumhuriyetlerden yediğimiz golü söylemeyr dilim varmıyor. Öbür taraftan yine içinde siyasilerin yer aldığı kaset skandallarına şaşırdım desem yalan olur. Uzun yıllar boyu bu tür skandallar vakayı adliyeden oldu.
Liste uzayıp gidecek sözü uzatmadan kanıma dokunan bir fotoğraf karesi var eminim ki milyonlarca Türk vatandaşıda aynı kanaattedir.
2 ekimden beri yürütülen barış görüşmelerinin önemli aktörlerinden Apo’nun manevi oğlu s. S önder kalp krizine bağlı olarak tedavi gördüğü “hiç.bir hıyrını görmediği” Kırmızı plaka ve meclis başkanvekilliği yapmış birinin etrafında pervane olanlar, cenazesinde tüm devlet erkanının gayrısız içtiması ve hakaret ettiği al bayrağa sarılıp Atatürk kongre merkezinde görkemli tören ;öbür yanda kuzey Irak’ta şehit düşen mehmetçiğe hastanenin otoparkında yapılan cenaze töreni.
Toprak utandı, bayrak utandı ,ben utandım.

Yazarın Son Yazıları
21.11.2024
16.09.2024
09.07.2024
02.12.2025
24.04.2025
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.