Kerkük’te neler oluyor?

Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan Irak ziyareti sonrası verdiği müjdeyi okuyan herkes hayal kırıklığına uğramıştır. On beş yaş altı ve elli yaş üstü ıraklılara vize kolaylığı sağlandığını müjde olarak vermek nasıl bir şeydir anlayana aşkolsun. Millet Kerkük Türkleri ile ilgili bir haber beklerken dağ fare doğurmuştur. Irak merkezi ve bölgesel yönetim Kerkük il Meclisi seçimi için Süleymaniye ve Erbilden taşınan 220.bin kayıtsız seçmenle on altı sandalyeden sadece ikisini Türkmenler kazanmıştır. Bu bilgileri Kerküklü bir Türkmen kardeşimizden aldım. Irak merkezi yönetim C. Başkanının Kerkük’e atadığı Kürt kökenli vali ilk önce Türkmen dilini yasaklıyor.
Kerkük üzerine elbirliği ile oyun oynandığı ayan beyan ortadayken ne meclisten ne sivil toplum kuruluşlarından kayda değer bir tepki verilmemesi ciddi şekilde kaygılarımızı artırmaktadır. Suriye’den gelecek kimse kalmayınca sıra Irakı boşaltmaya mı geldi?
Bu iş için acaba bir yerlere,kredi karşılığı ,kapalı kapılar arkasında söz mü verildi?
Avrupa ülkelerinin vatandaşlarımıza vize zorluğu çıkarmalarının altında Türk pasaportu verilen suriyeli, Afgan, İrak gibi ülkelerden gelenlerin Avrupa’ya pasaportunu atıp iltica etmeleri yatmaktadır. Bu da yetmiyor Avrupa’da bizzat gözlemlediğim bir şey daha var. Oradaki Türklere ait bir çok işletme Avrupa’ya iltica eden varlıklı Iraklı ve Suriyeli kişilerce alındığıdır. Ülkedeki işsizliği körüklemeleri yetmez gibi Avrupa’da da benzer şeyler olmaya devam ediyor.
Musul ve Kerkük bizim misâk-ı milli sınırlarımızı oluşturur ve 1926 Ankara anlaşmasıyla bir takım haklarımız söz konusu.
1959 altınköprü katliamı hala hafızalarda tazeliğini korurken, o tarihten beri Türkmen’i üzerine sistematik baskı uygulanması gözlerden uzak değil. Tapu kayıtlatının yakılıp mülkiyetlerin el değiştirilmesi ve Kerkük’e dışardan nüfus katdırılması dikkatlerden uzak tutulmaması gereken önemli bir husustur.
Uygur Türklerinden esirgenen ilgi ve yakın alakanın Türkmenelinden esirgenmemesi gerekir.
Yöneticilerimizin zaman zaman yüksek tonda seslendirdikleri Gönül Coğrafyası Kerkük’ü kapsamıyor mu?

Ülke bir yandan yangın yerine dönmüş, yüce meclis sokak kavgalarına sahne olmuşken birileri saçını tarama derdinde. Kerkük kimlerin umurunda olur?
Bu ülkenin dağları ovaları akarsuları hatta insanlarının hiç mi değeri yok?

Nasıl bir döneme denk geldik ki milli menfaatlerimiz ayaklar alınıyor,Türk birliği kurulurken yanıbaşımızdaki Kerkük üzerine oynanan oyunları ya görmezden geliyor veya yeterli tepkiyi gösterip gereken diplomatik müdahaleyi yapmıyoruz.
İktidar sorumluluğunu taşıyanlara sesleniyorum.
Küçük hesapları bırakın soydaşlarımızın derdine derman olun. Kerkük’ün Gazze olmasına müsade etmeyin.
Kerkük Türk’tür,Türk kalacaktır.