Takvim yaşı ilerledikçe daha çok sorgulanır yaşlanmak ya da yaşlanmamak. Yirmili yaşlardaki birine, “Maşallah, çok genç görünüyorsun” dendiğini duydunuz mu hiç? Hatta otuzlu yaşlardaki birine de pek yapılmaz böyle bir iltifat. Çünkü zaten gençtir onlar, genç görünmeleri normaldir. Kırklı yaşlardan itibaren başlar bu tür konuşmalar. Genç görünmek ya da görünmemek o yaşlarda önemli olmaya başlayıp gitgide daha önemli hale gelir. Yıllar geçtikçe genç görünmekten çok, sağlıklı olmak ön plana çıkmaya başlar.
Yukarıdaki uzun girişten sonra gelin yaşlanmanın ne olduğuna biraz yakından bakalım. Yaşlanma kaçınılmaz bir durum olsa da hızı önemlidir. Doğumla birlikte başlayan bu süreç aslında büyük ölçüde damarların yaşlanmasıdır. Damarların yaşlanması ise dokuların yaşlanması, eskimesi ve yıpranması demektir. Vücudumuzdaki tüm dokular damarlarla beslendiğine göre damarlar, daha doğrusu damarların iç yüzeyi yıprandıkça dokular da yıpranır.
Hücre zarlarının ve genetik şifrelerimizi taşıyan DNA’ların yapısının bozulması da kanser dahil birçok kronik hastalığın temel nedenleri arasındadır.
Damarların iç yüzeyinin sağlığı yaşlanmanın hızını belirlediğine göre cevabını aramamız gereken soru şudur : Damarların iç yüzeyi neden yıpranır?
Bu sorunun cevabı biliniyor. Kronik inflamasyon yani doğumla başlayıp yaşam boyu sürüp giden mikropsuz iltihap, damarların iç yüzeyindeki yıpranmanın ve dolaylı olarak birçok kronik hastalığın (şeker hastalığı, kanser, obezite, kalp damar hastalıkları, romatolojik hastalıklar, Alzheimer hastalığı) yanı sıra yaşlanma sürecinin de nedenidir.
Şimdi sizlere yaşlanma sürecini yavaşlatan iki farklı öneri grubu sunmak istiyorum. Bunlardan ilki Amerikan Kalp Cemiyeti’nin (AHA) önerileri, diğerleri ise… O sürpriz…
Amerikan Kalp Cemiyeti, önermiş olduğu 7 maddenin tamamına veya 6’sına uyabilenlerin, hiçbirine veya sadece birine uyanlara oranla, damarlarının sağlıklı yaşlanma şansının 10 kat daha iyi olduğunu açıklamış bulunuyor.
Şimdi gelelim sürpriz önerilere…
Orada Bir Köy Var Uzakta isimli öykümü okumuş muydunuz? Bu öykümde Tunceli’nin Nazımiye ilçesinin bir dağ köyünün mezrasında yaşayan 125 yaşındaki bilge köylünün yaşama dair önerilerinden bahsetmiştim. Rastlantıya bakın ki, onun da sağlıklı yaşlanma ile ilgili 6 önerisi vardı :
Modern tıbbın söyledikleriyle binlerce yıl içinde oluşmuş kültürel birikim ve deneyimlerin söyledikleri arasında sizce fark var mı?
Bana sorarsanız, en önemli fark, AHA’nın önerilerinde stres faktöründen bahsedilmemiş olmasıdır. Oysa stres, modern dünyada belki de en büyük sağlık risklerinden biridir.
Sağlıklı ve mutlu yaşlanmanız dileğiyle.