Nedense, özellikle savaş anılarını araştırmak ve okumak bana ayrı bir zevk verir. Hele hele, konusu Cumhuriyet tarihimiz olursa, ayrı bir kıvanç ve gurur kaynağı teşkil eder.
Her ülkenin var oluşunda yani bağımsızlığını ilan edişinde, mutlaka bir savaş anısı ve olgusu vardır. Ama şu bir gerçek ki, bizlerin ‘Ulusal Kurtuluş Savaşı’ benzer, emperyalizme başkaldırış ve sonucunda bağımsız bir ulus yaratılması, dünya tarihinde yok gibidir.
Karşımızda kimler yoktu ki; İtalya, Fransa, İngiltere, Yunanistan arka planda da ABD emperyalizmi ve yandaşları.
Fazla söze gerek var mı?
***
Bir çoğumuz, ulus olabilme aşamasına gelmek için, tarih sayfasında gizli kalmış ayrıntıları bilmeyiz, bilmemiz istenmez, üstleri de bir şekilde kapatılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun külleri üzerine, yokluklar içinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bu ‘ulus’ yolculuğunda hangi aşamalardan geçmiş ‘dış ve yerli emperyalist’ güçlerle nasıl boğuşmuş.
Bu aşamaları araştıran birisi olarak, ‘Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda’, bize esir düşen Yunan komutan ‘Trikupis’in anılarını okumak ayrı bir anlam taşımaktadır.
Trikupis, anılarında Anadolu’da geçen savaş günlerini yazmış ve Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ile olan karşılaşmasını kaleme almıştır.
Trikupis, bu karşılaşmada ne demiştir?
Şu bir gerçek ki, ‘İnönü Savaşları’nın ruhunu bilmeden ve yaşamadan, ‘Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı anlayabilmek şansımızın olmadığını düşünmemiz gerekir.
Evet…
Emperyalizme atılan ilk tokat ‘İnönü Savaşları’ sayesinde başlamıştır.
‘İnönü Savaşları’ neden bu kadar önemlidir?
Biraz bu konuda araştırma yapar isek…
”İnönü Muharebeleri, Yunan meclisinin 3 Ocak 1921’de yayımladığı ve Yunan Kralı Konstantin’in ifade ettiği üzere, Yunan ordusunun silah zoruyla Sevr Antlaşması’nı kabul ettirmek amacıyla başlattığı işgal hareketine karşı, Türk ordusunun verdiği mücadelenin ve zaferin adıdır.” (https://ataturkansiklopedisi.gov.tr › inonu-muharebeleri)
Demek ki, İnönü Savaşları, güzel ülkemin kaderi için bu kadar çok önemliymiş.
***
‘Sevr Antlaşması’ tüm dünyaca kabul görecek ya da…
‘Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ilanı tüm dünyaca tanınacaktı…
Bu iki sonuçtan başka bir çıkış yolu yoktu…
”Türk İstiklal Savaşı’nda yapılan mücadeleler içerisinde İnönü Muharebeleri önemli bir yere sahiptir. 6-11 Ocak 1921 tarihleri arasında gerçekleşen Birinci İnönü Muharebesi ve 26-31 Mart 1921 tarihleri arasında gerçekleşen İkinci İnönü Muharebesi yeni kurulacak devletin oluşturduğu düzenli ordunun kazandığı ilk muharebeler olup, Türk İstiklal Savaşı’nın seyrini değiştiren önemli mücadelelerdir.” (https://ataturkansiklopedisi.gov.tr › inonu-muharebeleri)
‘İnönü Savaşları’ kazanılmasaydı, bundan sonraki tüm savaşlar, tarih sahnesinde yer almayıp, ‘Sevr Antlaşması’ gereği, Anadolu ‘küçücük ve zavallı’ bir şekilde emperyalizmin kuklası olarak ‘Türk kimliği’ olgusu olmadan yaşayacaktı.
Mustafa Kemal Paşa, İkinci İnönü Muharebesi’nin zaferle sonuçlanma haberini aldıktan sonra cephe komutanı İsmet Paşa’ya çektiği telgrafta kendisini şu sözlerle tebrik etmiştir; “Bütün dünya tarihinde, sizin İnönü Meydan Muharebeleri’nde üzerinize yüklendiğiniz görev kadar ağır bir görev yüklenmiş komutanlar pek azdır. Milletimizin istiklal ve varlığı, dâhice idareniz altında görevlerini şerefle yapan komuta ve silâh arkadaşlarınızın kalbine ve vatanseverliğine büyük bir güvenle dayanıyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.” (https://ataturkansiklopedisi.gov.tr › inonu-muharebeleri)
***
2023 yılı ocak ayı içinde, Bursa’dan Ayakizi Dağcılık Grubu ile, Bozüyük’te 1. İnönü Zaferi’nin 102. yılı anısına gerçekleştirilen ‘Metristepe Zafer ve Şehitleri Anma Yürüyüşü’nde, Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu’nun misafirliğinde o, kutsal tarihi anları yaşadık ve saygı duruşunda bulunduk.
Bir kez daha, İnönü Savaşlarının ruhunu ve önemin anladık.
***
Bu kutsal savaş, Anadolu’nun bozkır topraklarından filizlenerek Bozüyük, Metristepe’den İzmir’e denize kadar ulaşmıştır.
Dünya tarihinde böyle önemli ve ulus olma amacıyla yapılan bir savaş olamaz.
‘Kuvayı Milliye Ruhu’, ulusal egemenlik ilkesi olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığında en önemli unsurdur.
Günümüzde ‘hilafet rejimi’ isteyenlerin, öncelikle kendi tarihlerini bizlerden değil, yabancı kaynaklardan okuyarak araştırmaları gerek.
‘Hilafet rejimini’ isteyerek, emperyalizmin uşağı olma emellerinin farkında bile olmayanları, tarihin çöplüğüne atmaktan başka çare yok.
Herkesin, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Bursa Nutku’nu, tekrar okumaları ve analiz etmeleri gerekir diye düşünüyorum.
Okuyup, uygulamaya yeltenenlerin de başına neler geldiğini çok iyi bilmekteyiz.
Maalesef, siyasallaşmış tüm adli makamlar sessiz…
Yazık…
***
İnönü Savaşları, ‘Ulusal Kurtuluş Savaşımızın’ başlangıç noktası ve de Büyük Önder Mustafa Kemal’in belirttiği gibi ‘Milletin makûs talihinin yenildiği yer’ olan ‘Bozüyük Metristepe’de tarihte en kutsal yerlerin başındadır.
6-11 Ocak 1921 tarihleri arasında gerçekleşen ve başlangıç olan ‘Birinci İnönü Muharebesi’ sayesinde varlığımız devam etmiştir.
Bu savaşta başta İsmet İnönü ve silah arkadaşlarını rahmet ve saygı ile anmaktayım.
Varlığımız, onların cephede süngü süngüye savaşmaları üzerine kurulmuştur, hurafeler ve söylemler üzerine değil.
”Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz.”
Gazi Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK
Nokta…
***
Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…
tebrikler arkadaşım..
aklına, kalemine sağlık
Oruçhan Arkadaşım, çok teşekkürler….
Sevgili yazarım,
yüreğinize kaleminize sağlık …
Raji kardeşim, selam olsun…
Ağzına yüreğine kalemine sağlık tebrik ederim
İsa’cığım, çok teşekkürler.
Elinize sağlık. Başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği geçen herkesin ruhu şad olsun. Cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalacaktır. Selamlar, saygılar…
İdris Arkadaşım, selamlar olsun…
Kaleminize sağlık. Teşekkürler. Gençlerin bunları anlaması gerekiyor. Aksi halde ulus bilincini kaybediyoruz. Saygilar
Hüseyin Kardeşim, çok teşekkürler, selamlar.
Teşekkürler üstadım!Yüce Mustafa Kemal Atatürk,İsmet İnönü ve kahraman askerlerimizi saygıyla ve minnetle anıyorum.
Turgut Abim, çok çok haklısın, teşekkürler.
Sevgili Tansel
Yazılarını aynada kendimi ders anlatıyor gibi izliyorum.
Bir öğretmenin bir kişide bile olsa emeklerini ve ruhunun izlerini görebilmesi dünyanın en büyük mutluluğu
Kalemine sağlık.Fesli Kadir ve
mür itlerine kapak olsun.
Gazi Lisesi Edebiyat ögretmenin
Vefa Öğretmenim, bizlere çok şeyler verdiniz. Sayfalar dolusu yazsak başaramayız. Sağlığınız, bizler için çok önemli, ellerinizden öpüyorum.
Başta Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun silah arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyorum.
NİHAT’çığım, evet saygı ve rahmetle…